B İ L D İ R İ L E R | Page 96

KONGRE BİLDİRİLERİ ilgili değişiklik veya yeniliklerin bu boşluğa ilave edilmesi olduğu düşünülmektedir.28 Aynı defterin bir sayfasında hatta bir yıllık süreci kapsayan tüm sayfalardaki yazım şeklinin karakter olarak farklılık göstermesi kâtiplerin değiştiğini anlamamız açısından oldukça önemlidir.29 Bazı defterlerde belli bir konu işlendikten sonra bir hayli sayfanın boş bırakılarak başka bir konuya geçildiğine şahit olmaktayız. Bu durumda ele alınan konunun, önem olarak farklı bir mertebede yer aldığı ve belli konulardaki yazışmalardan ayrılmak maksadıyla ileri bir sayfaya yazıldığı kanısına varılabilir.30 İlm ü haber Defterlerinde ki birçok belgeye “Vezir-i A’zam…, Evkaf-ı Hümayun Mektupçuluğu, Defter-i Hâkanî Senedat-ı Umumiyesi Müdüriyeti, Defter-i Hâkanî Nezareti Encümeni” şeklinde gayet itinalı bir şekilde çember içine alınmış olan ibarelerle son verilmiştir.31 B- MUHTEVA OLARAK İLM Ü HABER DEFTERLERİ I- İlm ü haber Defterlerindeki Sosyo-Ekonomik Konular a)Göç Olgusu, Muhacir İskânı ve Karye Teşkili İlm ü haber defterlerinde en dikkate değer konulardan biri, özellikle XIX. yüzyılda İmparatorluk coğrafyasında önemli bir problem olarak karşımıza çıkan göç olgusu ile ilgili düzenlemelerdir.32 Muhacirler için yeni köy tesisi başta olmak üzere oluşturulan köylerin isimleri ile kimi idari düzenlemelerle alakalı pek çok veriye rastlanılmaktadır.33 Hatta bu köylere, Hamidiye, Mecidiye, Aziziye, Mahmudiye, Selimiye34 gibi son dönem Osmanlı padişahlarına atfen konulmuş isimlerin yoğunlukta olduğu dikkatlerden kaçmamaktadır. Osmanlı padişahlarının isimlerine atfen konulmuş olan isimlerin yanında, köylerin tesis edildiği bölgeye has bazı isimlerinde kullanıldığı malumdur. (Çatalkaya, Söğütlü, Serinyayla, Karşıyaka vd.) Bu durum iki şekilde ele alınabilir: İlk olarak, sıkıntılar içinde Balkanlar veya Kafkaslarda yurda dönen muhacirlerin, Osmanlı Sultanlarının ihsanına malik olmanın vermiş olduğu bir düşüncenin etkisiyle bu isimlerin konulduğu düşünülebilir. İkinci olarak da Osmanlı Sultanlarının, XIX. sonu ve XX. yüzyıl başlarında artan birçok olumsuzluk karşısında tarihsel bağları kuvvetlendirme gayreti zikredilebilir. Bazı defterlerin tetkiki neticesinde özellikle göç, iskân ve muhacir sevki gibi olaylarla ilgili yazışmaların bir defterde toplandığı anlaşılmaktadır. Bu kanı, ilm ü haber defterlerinin ilk bakışta belli bir sistem dâhilinde tutulduğunu ortaya koymaktadır.35 Defterlerdeki bu tür genel verilerin yanında Sofya kazasına Çerkez Muhacirlerin36 iskânı ile Biga Sancağına 5240 hane’nin 21.577 nüfusuyla birlikte iskân edildiği bilgisinin yanında37 İzmid Sancağı dâhilinde teşkil edilen köylere muhacirlerin iskân edilmesine dair oldukça özel izlere de rastlamaktayız.38 Ayrıca Ankara39, Teke40, Yozgat41, 28 TKG. KK. İLMd. D. No: 5, s.74. 29 6 Şubat 1325 tarihli belgenin yazımı ile 10 Şubat 1325 tarihli belgenin yazımı aynı değildir. TKG. KK. İLMd. D. No: 22, s.55/a-55/b. 30 TKG. KK. İLMd. D. No: 97, s.73/b, 93/b. 31 TKG. KK. İLMd. D. No: 12, s.1-165. 32 Yücel Özkaya, “Osmanlı İmparatorluğunda XVIII. Yüzyılda Göç Sorunu” Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi, C XIV, S 25, Ankara 1981, ss.171-203. ; Naci Şahin, “XIX. Yüzyıl Sonrasında Anadoluya Yapılan Göç Hareketleri ve Anadolu Coğrafyasındaki Sosyo-Kültürel Etkileri”, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, C VIII, S I, Haziran 2006, ss.63-82. 33 “Kozan Sancağında Haçin Kazasına tabii Kazancı ve Çörekli karyelerinin Meke Kazasına ilhakı hakkında buyruldı-yı âli.”; “…sekiz aded karyenin Bandırma ve Manyas kazalarına ilhakı hakkında buyruldı-yı âli.”; “Konya vilayeti dahilinde Ilgın kazasında Ardahan muhacirlerinin teşkil etmiş oldukları karyenin Mecidiye nam-ı âliyyesiyle tevsiyi hakkında tezkere-i samiye.”; TKG.KK.İLMd., D. No: 12, s.16/b,18/b,21,24,vd. T. 1306-1311. 34 TKG. KK. İLMd. D.No:15, s.98,99, T.22 Eyl