B İ L D İ R İ L E R | Page 854

KONGRE BİLDİRİLERİ Bazı esnaf ve tâcirler de yaptıkları iş karşılığında çeşitli vergilerden muaf tutulmaktaydılar. Şehirlerin et ihtiyacını sağlayan celebler Kânunî Sultan Süleyman döneminde böyle bir muafiyete kavuşmuşlardı.54 Bursa şer’iyye sicillerinde yer alan, Zilkâde 930/Eylül 1524 tarihli, Kânunî Sultan Süleyman tarafından verilmiş olan ve Andriya adlı Yahudi tacirle oğlunun bazı vergilerden “tarhan ve afv” kılındığına dair belge tüccarların muafiyetine örnektir.55 Aşağıda anlatılacağı üzere genellikle toplu bir muafiyet olan ve görevlendirilen köye ya da kişilere tanınan köprücülük hizmetine karşılık vergi muafiyeti bazen ferdî olarak da verilirdi. Örnek olarak Beyşehir’de Derikor denilen yerde bulunan on gözlü köprünün bakım ve tamiri Hacı Bali isimli kişiye avârız-ı dîvâniyye ve tekâlif-i örfiyyeden muaf tutulmak sureti ile verilmiş adıgeçenin ölümü üzerine aynı şartlarla oğlu Hacı Ali köprücü olmuştur.56 3.2. Toplu Muafiyet İmparatorluk içinde insan ve malların yer değiştirmesinde güvenliği sağlayan, ulaşım ve ticareti kolaylaştıran derbend teşkilâtı, köprülerin muhafaza ve tamiri hizmetleri, tuzla ve maden ocaklarında ya da çeltik tarlalarında çalışma gibi hizmetleri yerine getiren bazı köylerin halkı ya bütün vergilerden ya da bir kısım vergilerden muaf tutulmuştu.57 Ayrıca bazı şehir ve kasabaların halkı da çeşitli nedenlerle vergiden muaf tutulabilirlerdi. Bunun dışında köylerin fakirliği, celâlî ve eşkiya istilası, salgın hastalık, aşırı yağış gibi durumlarda avârız vergileri bir süre için alınmıyordu. Osmanlı idaresinin önceliğini, köyler ve mezrâların yeniden iskânı ve şenlendirilmesi, maden ocakları ve tuzlaların verimli ve devlete en faydalı şekilde işletilmesi teşkil ediyordu. Osmanlılar bu maksatla bölgede yaşayan halka, maden ve tuzlalarda çalışanlara cömert vergi muafiyetleri verdiler. Toplu muafiyetler sınıfına katabileceğimiz bir diğer grup göçmenler ve devlet tarafından bir yere iskân edilen halktı. Devlet, iskân ve şenlendirilmesini istediği bölgelere gönderdiği kimseleri 2 yıldan,58 4-5 yıla kadar değişen sürelerle her türlü vergilerden muaf tutmaktaydı. Kıbrıs’ın fethinden sonra iskânı ve şenlendirilmesi için 1572 yılında Anadolu’dan adaya gönderilenler iki yıl âşar vergisinden ve diğer vergilerden muaf tutulmuşlardı.59 İspanya Kralı III. Felipe tarafından 1609–1612 arasında İspanya’dan sürülen yaklaşık 275.000 Müslüman ve Yahudi, Kuzey Afrika’ya geçirilmişti. Bu insanların bir kısmı daha sonra Uzeyr, Sis, Trablusşam, Kars-ı Zülkadriye sancaklarına iskân edilmiş ve kendilerini toplayıp üretici duruma gelene kadar beş yıl süreyle tüm vergilerden muaf tutulmuşlardı.60 1699 yılında imzalanan Karlofça Antlaşması’ndan sonra Osmanlı topraklarında kalan Orta Macarlılar, Berkofça’ya iskân edilmiş ve beş yıl süreyle cizye ve diğer vergilerden muaf tutulmuşlardı.61 1718 yılında imzalanan Pasarofça Antlaşması ile Almanya İmparatorluğu’na terkedilen Belgrad ve civarında yaşayan halk Osmanlı topraklarına sığınmış, Niş taraflarına iskân edilen bu insanlara üç yıl süreyle cizye, öşür ve diğer vergilerden muafiyet verilmişti.62 Sadrazam Damad İbrahim Paşa tarafından kurulan Nevşehir’e iskân edilen Boynu İncelü cemaatine mensup 800 hane, âşar vergileri ile hane başı yıllık 1,5 kuruş mukataalarını Nevşehir vakfına ödemek şartı ile diğer bütün vergilerden muaf ve müsellem tutulmuşlardı.63 Osmanlı yol sistemi ilgili hizmetler derbendçilik, köprücülük, gemicilik ve kaldırımcılıktı. 54 Kazıcı, a.g.e. s. 172. 55 Bursa Şer’iye Sicilleri No. 31. s. 174’ten, Erzi, a.g.m. s. 105. Söz konusu belge tarhan terimin