B İ L D İ R İ L E R | Page 850

KONGRE BİLDİRİLERİ 2. Vergi Muafiyeti, Osmanlı Devleti’nde Vergi Muafiyetinin Kaynakları ve Vergi Muafiyetinin Yapısı 2.1. Vergi Muafiyeti Çağdaş maliye literatüründe; vergi mükellefi olması gereken kişi, grup veya sosyal tabakaların kanunla verginin dışında tutulmasına, vergiden affedilmesine vergi muafiyeti denilmektedir. Kanun koyucu sosyo-ekonomik sebeplerle, vergi muafiyeti yolu ile esnaf, küçük çiftçi gibi düşük gelir sahipleri ile göçmenler, mülteciler ve yaşlılar gibi himâyesi gerekli grupların durumlarında iyileştirme sağlamayı hedefler.8 Ortaçağ’dan XVIII. yüzyıla kadar devlet düzeni, gelenekler ve kanun koyucu, vergi muafiyeti yolu ile siyasî güçleri bakımından önemli olan kişilere, gruplara ve sosyal sınıflara imtiyazlar vermişti. Fransız Devrimi’nden sonra bu durum anayasalarda yapılan kuvvetli değişikliklerle azaltılmış hatta kısmen ortadan kaldırılmıştır.9 2.2. Osmanlı Devleti’nde Vergi Muafiyetinin Kaynakları Osmanlı Devleti, idarî ve hukukî kurumları ile teşkilâtını, aynı zamanda Yakındoğu ve Akdeniz bölgesindeki antik imparatorlukların varisi de olan kendinden önceki Türk ve İslâm devletlerinden almıştı.10 Osmanlı vergi düzeni de bunlar arasında sayılabilir.11 Bizans vergi kanunlarının da Osmanlı vergi düzenini etkilediği bilinmektedir.12 Vergi düzeni içerisinde önemli bir yer tutan “vergiden muaf olma” uygulaması da Osmanlı Devleti’ne daha önceki Yakındoğu, Akdeniz, Türk ve İslâm devletlerinden geçmiştir. Eski Mezopotamya uygarlıklarından itibaren kuru tarım yöntemi ile tahıl ekimi yapılan, ekonomik yapıları kökü İran ve Roma İmparatorluğu dönemine kadar giden Çift-hâne13 sistemine dayanan Yakındoğu ve Akdeniz bölgesindeki devletlerin, bir takım görevleri yerine getirilmeleri karşılığında, kimi kişi ve zümrelere bazı vergi ve hizmetlerden muafiyet tanıması daima görülen bir durumdu. Toprak üzerinden alınacak vergilerin, hükümdar tarafından bir berâtla vergi mükellefine bağışlanması durumunda, toprak üzerinde tasarruf Y[