B İ L D İ R İ L E R | Page 74

KONGRE BİLDİRİLERİ talep ettiği bildirilmektedir. Medine-i Münevvere Muhafızlığı’nın Mekke Emirliği vasıtasıyla Dahiliye Nezareti’ne intikal eden bir telgrafnamesinde, defter-i hâkâni memuriyetinin ihdasından Belde-i Mübareke’ce fayda hasıl olamayıp, ileride bu sebeple bir uygunsuzluk doğması ihtimaline karşılık tapu işlemlerinin, önceden olduğu gibi şer’i mahkeme huzurunda yapılması istenir169. Mekke Emirliği de mahallî tepkileri dikkate alarak yeni tapu idaresinin kaldırılması taraftarıdır. Bâbıâli meseleyi yalnız yeni tapu nizamına karşı direnmek olarak görmez. Zira, bir taraftan Hicaz demiryolunun tamamlanması ve çevresindeki arazinin değer kazanması sebebiyle tapu hasılatının önemli nispette artması; diğer taraftan, gayrimüslim Osmanlı tebeası ve ecnebilerin Hicaz bölgesinde tapulu arazi tasarrufuna dair girişimleri devleti rahatsız etmektedir. Fakat bölge, hilafet makamının manevî gücü bakımından hassas olup; Bâbıâli bu meseleyi Şûrâ-yı Devlet’e havale eder. Mülkiye Dairesi’nin 18 Ocak 1912 tarihli mazbatasında170, Medine’de yeni tapu usulünün uygulanamamasından dolayı buradaki emval-i gayrımenkule işlemlerinin incelenmeksizin şer’i mahkemelerde ve iki kişinin şahitliğiyle yapıldığı beyan edilerek; daha önce, Hazine’nin menfaati gereği onay işleminin oralarda da temininin Medine-i Münevvere Muhafızlığı ve Kumandanlığı tarafından istendiği, bunun üzerine Belde-i Tahire’de bir defter-i hâkâni idaresi kurulduğunun anlaşıldığı kayıtlıdır. Aynı mazbatada, bölgedeki defter-i hâkâni memurunun ifadesine dayanarak, vaktiyle evkaf ve menâfi-i âdiye’ye metruk mahallere elkoyan kimselerin bulunduğunun anlaşıldığı, tapu nizamı gereği, bunların tasarruf işlemlerinin bir dereceye kadar incelemeye tâbi tutulacağı bildirilir. Aslında, bölgedeki defter-i hâkâni memurları, Medine-i Münevvere’de tapu idaresi kurulmasına, vergi ve asker alımına ve diğer tekâlifin tahsiline daha önce de engel olunduğunu merkeze bildirmiştir. Buna göre, ahaliden bazıları yeni tapu usulünün kabul edilmemesi için muhtelif mahzar ve mazbatalar düzenleyerek idareyi baskı altında tutmak istiyor; Mekke Muhafızlığı’nın tereddüdü de buradan ileri geliyordu. Şûrâ-yı Devlet Mülkiye Dairesi Bâbıâli’ye görüş bildirirken, Hicaz Hattı’nın tamamlanması sebebiyle burada arazi değerinin arttığı ve yeni nizamın tesisisnde tereddüt edilecek bir husus görülemediğini; bir ecnebi konsolosluğunun himayesinde, orada emvâl-i gayrımenkule sahibi olmak isteyenlerin vilayetten ihraç edilmesini; Osmanlı sıfa