KONGRE BİLDİRİLERİ
yapı taşlarından biridir. Tersinden ifade edilecek olursa arşivlerini modern dünyanın prensipleri
ile düzenlemiş ve yoğun biçimde kullanan devletler, hukuk devleti prensiplerini yüksek oranda
benimsemiş olanlardır.
Bilgi, kullanıldıkça varlığına zenginlik katan yegâne değerlerden biridir. Araştırmacıların tarihî
bilgi kaynaklarına yüksek oranda erişmesi, yeni ve daha fazla bilgi kaynağının üretilmesini olanaklı
kılar. Bu bakımdan muhafaza edildikleri ortamlara bakılmaksızın bilgi kaynaklarının ve özellikle
de tarihî olanlarının araştırmacıların hizmetine sunulmasında kısıtlamaların imkânlar elverdiğince
azaltılmasında yararlar vardır. Tarihî bilgi kaynaklarının büyük bir bölümü arşivlerde muhafaza
edilmektedir. Tarihî arşivlerin kullanıcıları büyük çoğunlukla bilim insanlarından oluşmaktadır. Bu
gruba ek olarak soy bilimciler, hukukçular, yazarlar ve televizyon yapımcıları gibi ikincil kullanıcı
profili de arşivlerden yararlanmaktadır.
Kurumsal arşivler, bağlı bulundukları kurumun doğal hizmet akışı içinde kendiliğinden oluşan
ve sistemli şekilde biriktirilen kaynakların saklandığı yerlerdir. Dolayısıyla kurum arşivlerinin,
kurumun kendi iç dinamizmine yanıt aramak amacıyla oluşturulduğu ve hizmet verdiği söylenebilir.
Bu nedenle bu tür arşivlerin dışarıdan gelenlere ek olarak kurum içinden gelen bir kullanıcı grubu daha
bulunmaktadır.
Arşivler, farklı eğitim düzeyi ve meslek gruplarından gelenlerin yanı sıra, kurum içi-dışı ve hatta
yabancı uyruklu olmak üzere pek çok farklı özelliğe sahip kullanıcılara hizmet veren bilgi merkezleridir.
Farklı özelliklere sahip kullanıcıların aynı araştırma sürecinden, mekânından ve kaynaklarından verimli
şekilde yararlandırılabilmesi, kuşkusuz standart kullanıcı haklarının saptanması ve duyurulmasını
gerektirmektedir. Ö zellikle kamuya ait ulusal özelliğe sahip arşivlerde, kullanım haklarının herkese
olabildiğince eşit ya da gerekçeleri hukuki koşullara bağlı ve kısıtlamaları olabildiğince düşük
olmak üzere bir takım gruplara farklı şekilde uygulanması esas olarak benimsenmelidir. Araştırmacı,
arşivden yararlanma ilke ve esaslarını bütün ayrıntılarıyla bilmek; hak ve sorumlulukları konusunda
bilgilendirilmek zorundadır. Hukuk devletlerinin pek çoğunda kişisel, kurumsal ya da ulusal gizliliğin
ihlâl edilmemesi koşuluyla, her fert kendisi ve içinde bulunduğu sistem hakkında resmi bilgileri
edinme hakkını kanunlardan almaktadır. Dolayısıyla kamu arşivlerinde kısıtlama oranı son derece
düşük düzeylerde olmak zorundadır.
1. Arşivlerde Kullanıcı Hakları
Bilgi merkezleri bilgi talebinde bulunan araştırmacıların gereksinimlerini en uygun erişim
yöntemi ile karşılama amacıyla hizmet verir. Bilgi merkezlerinde nitelikli erişim, bir erişim
politikası oluşturmak ve onu sürdürülebilir şekilde uygulamakla var olabilir. Erişim politikası,
hem bilgi merkezinin ve çalışanlarının, hem de araştırmacıların her türlü hak ve sorumluluklarını
yasal bir zeminde uygulama olanağı sunar. Bu bakımdan erişim politikasının gerek hizmet veren
bilgi merkezini, gerekse hizmetten yararlanan araştırmacıları koruyan bir özelliği bulunmaktadır.
Örneğin nadir eserlerin kullanımdan doğan zararlı etkenlere karşı korunması, onların hizmete sunuş
biçiminin daha önce saptanmasını gerektirir. Bu süreç daha önce hazırlanan yazılı yönergelerle
yönetilir. Kullanıcıların bilgi merkezlerinde uymak zorunda olduğu kurallar, erişim politikasının temel
konularını oluşturur. Erişim politikasının bir gereği olarak saptanan ilkeler, yasal yönergeler şeklinde
yayımlanır ve kullanıcılar, araştırma sürecinden daha önce bu yönergelerden haberdar edilir. Benzer
şeklide kullanımı kısıtlanmış bilgi kaynaklarına ilişkin bir listenin, kısıtlamanın gerekçesi ile birlikte
yayımlanması, çalışanların kullanıcı karşısında zor duruma düşmesini önleyebilecektir.
Herhangi bir arşivde erişim politikasının oluşturulması sürecinde dikkate alınması gereken
hususları şu şekilde sıralamak mümkündür:
-- Arşivlere dayalı bilgi sağlama ile ilgili ulusal ve uluslararası yasa ve idarî düzenlemeler
hakkında bilgi sahibi olunmalıdır.
718
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü
-- Arşivin paydaşları (belge tedarikçileri ve araştırmacılar) erişim hususu konusunda
bilgilendirilmelidir.
-- Erişim konusunda arşivin paydaşları ile karşılıklı müzakereler yapılmalı, birbirlerine karşı
olan sorumlulukları konusunda anlaşmalar yapılmalıdır.
-- Koleksiyonda yer alan hassas kaynakların yerleri saptanmalıdır.
-- Genel kullanıma kapalı tutulması gereken kaynaklar saptanmalıdır.
-- Hassas kaynakların kullanımı uygun şekilde kısıtlanmalıdır.
-- Kısıtlama kuralları âdil şekilde uygulanmalı ve yönetilmelidir.
-- Gerekçesi ile birlikte kısıtlama konusu hakkında kullanıcılara bilgi verilmelidir.
-- Mümkün olduğunca kısıtlamadan kaçınılmalıdır.
-- Gelecekte sağlıklı kararlar alabilmek ve geçmiş kararlar ile çelişmemek için erişim hususları
bir politika bütünlüğü içinde ele alınmalıdır.
-- Alınan kararların kurumun bütünü üzerinde eşit şekilde uygulanması sağlanmalıdır1.
Erişim uygulamalarının bir politika bütünlüğü içinde ele alınması, kullanıcı haklarının tespit ve
tayin edildiğine dair bir göstergedir. Diğer bir ifade ile herhangi bir kurumda erişim politikasının
varlığı, o kurumda kullanıcı haklarının saptanmış olduğunun göstergesidir. Dolayısıyla erişimin temel
bir konu olarak politika halinde ele alındığı ve araştırmacılara kullanım haklarının uygun ve adil
şekilde verildiği bir bilgi merkezinin, liyakat sorumluluğunu yerine getirdiği söylenebilir.
İsveç Ulusal Arşivleri’nde kullanıcı hakları ülkemiz arşivleri ile kıyasla oldukça özgür prensiplerden
oluşmaktadır. Örneğin Şentürk’e2 göre yabancı araştırmacılar önceden bir müracaat yapmaksızın
pasaportları ile ulusal arşive giriş yapabilmektedir. Araştırmacılar, konuları hakkında edinmek
istedikleri kaynakların tespitini bir danışma personelinin yardımı ile yapabilmektedir. Araştırmacılar
aynı gün içinde sayısız belgeyi ve/veya defteri araştırma salonuna getirtebilmektedir. Belki de en
dikkat çekici ayrıcalık araştırmacıların arşiv içinde mobil bilgisayarlarından yararlanabilmeleri ve
edindikleri belgeleri dijital fotoğraf makinelerini kullanarak çoğaltabilmeleri olarak sayılabilir.
İngiliz Ulusal Arşivleri’nde kullanıcıların arşivden yararlanma ilkelerini ve kendilerine sunulan
hakları görebilmelerine imkân tanımak üzere 19 sayfalık bir doküman kurumun web sitesinde
hizmete sunulmaktadır. Söz konusu dokümanda araştırma sürecinin başından sonuna kadar hangi
süreçlerden geçileceğine ilişkin her türlü ayrıntıya yer verilmektedir. Dokümanda araştırmacıların
mobil bilgisayarlarını kullanabileceklerinin açık olarak beyan edilmesi dikkate değer bir durumdur3.
Kullanıcı haklarının ayrıntılı bir şekilde yayınlandığı bir başka arşiv ise Kanada’nın Ontario
Eyaleti Arşivi’dir. Finding Land Registration Records adlı 14 sayfalık rehberde, Ontario’da tapu
kayıtlarının erişimi ve kullanımına yönelik bilgilerin yanı sıra, tapu ofislerinin adres bilgilerine de yer
verilmektedir4.
Yurt dışında gerek genel arşivlerden gerekse tapu arşivlerinden yararlanma koşullarının ele
alındığı rehberlere daha pek çok örnek gösterilebilir. Bunların çoğunun araştırmacıyı her açıdan
bilgilendirmeye yönelik geniş perspektifle hazırlandığı ve teknolojik araçların kullanımı da dâhil
olmak üzere araştırma sürecinin büyük ölçüde kısıtlayıcı kurallarla engellenmeye çalışılmad