KONGRE BİLDİRİLERİ
Arşiv Eğitiminde Değişimi Gerektiren Faktörler
Arşiv eğitiminde kapsamlı değişimleri zorlayan en önemli faktör, arşivsel çevrede bu işlerle
uğraşanların üzerinde çalışmaları gereken kurumsal ve kişisel belgelerde görülen yoğunluk, değişiklik
ve karmaşadır. Kayıtlı iletişimden doğan değerli belgelerle toplumun yoğun biçimde ilgilendiği
bir ortamda yaşıyoruz. Bugün ülkemizde yazılı ve basılı tüm iletişim araçlarında daha sıklıkla da
televizyonlarda bilgi ve belge sözcükleri giderek daha çok duyulmaktadır. Arşiv eğitimi konusu zaman
içinde farklı yönlerde yoğunlaşmış, örneğin yirminci yüzyılın son çeyreğinde,1970’ler ve 1980’ler
sıklıkla sorunun belge yönetimi boyutuna eğilmiş, daha önce üretilen belgelerin bakımı ve kullanımı
üzerinde durulmamıştır. Kanada Manitoba Üniversitesi araştırmacılarından Nesmith’e göre bugünün
yeni arşiv ortamı ve arşivcilerin bu ortama nasıl karşılık verdiği konusu arşiv eğitiminin gündemindedir.
Yeni çevre arşiv işinde geniş bir alan, karmaşık bir yapı ve derinlik görülmektedir. Bu gelişme belgeler
ve arşivleme üzerine çok yoğun bilgiyi gerektirmekte, yukarıda değinildiği gibi üniversitelerdeki
arşiv bölümlerinde ders veren öğretim elemanlarını entelektüel birikimlerini artırmak ve geliştirmek
zorunda bırakmaktadır. Ancak eğitimi zorunlu olan konuların genişliği ve eğitim süresinin kısıtlılığı
dikkate alındığında ders prog ramlarının nasıl şekillendirildiği önem kazanmaktadır. Öğrencilere arşiv
eğitimi verilmesi ön planda tutulurken belge yönetiminin temel öğelerinin de öğretilmesi, öğrencilerin
belge yöneticileri ile işbirliği içinde çalışmalarına ve uzmanlaşmalarına olanak verir. Çok yüklenmiş
bir ders programından kaçınmak için arşivci, belge yöneticisi ya da sadece belgelerle ilgili kayıt tutma
işlemlerini yapan kişiler yerine, arşivcilik mesleğinin gerektirdiği önceliklere ağırlık vermek gerekir.
Belge yönetimi kendi gerekliliklerine karşılık verecek, kendisine özgü bir eğitim programına ihtiyaç
gösteren çok yönlü bir bilim dalıdır. Arşiv eğitimi arşivcilerin ve belge yöneticilerinin etkin işbirliğine
olanak verecek ölçüde yeterli bir belge yönetimi birikimi içermelidir. Belgelerin uzun dönemli değerleri
açısından sınıflanması, onların geçmişlerine dayanarak tanımlanması, belgelerin ne kadar değerli
olduğunun yeni yollarla topluma daha çok hissettirilmesi için kişinin içinde yaşadığı toplumun genel
tarihini iyi bilmesi, arşiv konusunda geniş bir kültüre ve bilgiye sahip olması, belgelerin olduğu kadar
kurumların da geçmişi ve arşivleme konularında çok yönlü bir arşiv birikimine sahip olması gerekir
(Gilliland, 2011,s. 200). Bu birikimin oluşmasını sağlayan eğitim kurumları arşivcilik eğitiminde
önemli kazanımlar sağlamışlardır. Örneğin Manitoba Üniversitesinde öğrenciler öncelikle tarih
bölümü öğretim üyelerinden 78 saat tarih dersi alırlar. Bu derste belgelerin oluşumunun, kullanımının
ve taşıdığı etkinin arkasındaki toplumsal, kurumsal ve şahsi fonksiyonlar, geçmişte ve günümüzdeki
belge koruma sistemleri, materyal nitelikleri ve belgelerin anlaşılabilirliği üzerinde duruluyor
(Nesmith, 2007,s. 9). Arşiv eğitimine eski çağlardaki arşiv örneklerinden başlanarak, bilgisayar
çağına kadar gelinir. Değişen ve gelişen kapsam ve nitelikteki belgelerin örnekleri üzerinde genel
bir çerçevede yürütülen derslerde konunun ince ayrıntılarından kaçılmaktadır. Öğrencilerin çeşitli
arşivsel fonksiyonları yerine getirmelerini kolaylaştırmak üzere belgelerle ilgili kapsam bilgisini
tanımlama ve yorumlama becerilerine sahip olması gerekir. Arşiv uzmanlarının sahip olmaları gereken
bu kapsam bilgisi yeni arşiv ortamında daha da önemli görülmektedir. Arşiv eğitiminde arşiv işini
şekillendiren anahtar kavramlar ve gelişmelerin yer alması istenir. Derste çağdaş arşivsel fonksiyonlardeğerlendirme, tanımlama/düzenleme, referans, arşivlerin programlanması, korunması, yönetimi
ve etik açıdan denetimi söz konusudur. Belgelerin üzerinde çalışılması, arşiv tarihi, güncel arşivsel
fonksiyonlar üzerinde durulması, arşiv dersleri programının yeni arşiv ortamına en iyi yanıtı verecek
anahtar özelliğini, kavramsallıkta odaklanmayı yansıtmaktadır. Yine Nesmith’e göre paradoksal olarak
arşiv işi, bilgi tabanının çok geniş olması nedeniyle uygulamalı yöntemlere, işyerindeki düzenlemelere,
çeşitli standartların ayrıntılarına inmeye yönelik bir arşiv eğitimine olanak vermez. Bunlar eğitimin
temelini oluşturmak için çok değişken, hacimli ve geçici kalmaktadır. Gerçekte bir arşivcinin ihtiyaç
duyacağı araştırma işinin doğasından esinlenilen sofistike yargılar günlük faaliyetlerde çok gerekli
olsa da bu işlem ve uygulamalara indirgenemez. Arşiv eğitiminde günlük işlemlerin nasıl yapıldığı
yerine, hangi fonksiyonların sorumlulukların ve amaçların niçin işlediği önemlidir.
710
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü
Arşiv Eğitiminin Disiplinlerarası Niteliği
Çağdaş dünyada kuramı, metodolojisi ve uygulaması olan iki dokümanter bilim dalı vardır.
Bunlardan biri kütüphanecilik bilimi, diğeri de arşiv bilimidir: kütüphanecilik bilginin yayımı amacıyla
oluşturulan belgelerle ilgilenirken, arşivcilik bilimi faydacıl bir etkinliğin ürünü olarak ortaya çıkan
belgelerle uğraşır (Karakaş,1998,s. 652).
Şekil: Arşivciliğin Diğer Bilimlerle İlişkisi
Ancak arşivcilik doğası gereği diğer bazı bilim dallarına göre çok daha disiplinlerarası bir
nitelik taşır. Craig’e göre kütüphaneciler, enformasyon bilimcileri ve belge yöneticilerini kapsayan
arşivcilik ilişkisi genetik değil, bir araba tekerleği gibi geometriktir; tekerleğin orta noktası kayıt ve
belgeleri konu alan bilimde düğümlenir. Bu merkezden tekerleğin çubukları gibi tarihe,yönetime,
enformasyon bilimine ve kütüphane bilimine kollar ayrılır (Craig, 1993,s. 40). Cox da 90’lı yılların
başlarında yazdığı makalesinde Amerika ve Kanada’da lisansüstü eğitim arşiv bilgisinin doğası gereği
disiplinlerarası oluğundan söz eder (Cox, 1993,s. 453) Bugün Kuzey Amerika’da arşiv çalışmaları tüm
dünyadaki benzer okullarla paralel biçimde iSchools olarak adlandırılan okullarda kütüphane ve bilgi
bilim programları gibi en hızlı gelişen, disiplinlerarası ve çok yöntemli bir alandır. Arşiv araştırmaları
ve çalışmaları iSchool’larda yürütülürken arşiv eğitimi hem bu okullarda hem de kütüphanecilik
ve bilgibilim programlarında, arşiv biliminin paradigmatik yansımaları ile daha dar bir çizgide
sürmektedir (White, 2010,s.231). White makalesinde son zamanlarda yapılan iki araştırma projesine
dayanarak mesleğe ve araştırmaya yönelik arşiv eğitiminin pedagoji ile birlikte daha yansımalı ve
kapsamlı arşivsel fikirler, uygulamalar ve araştırmalarda önemli bir rol oynayabileceğini söyler. Bu
yansıma ve içerik zenginliği aynı ilgiyi ve merakı paylaşan diğer akademik ve meslek elemanları ile
yararlı etkileşimlerde bulunmalarını da kolaylaştırır. Arşivciliğin diğer bilim dalları ile ilişkisi örneğin
tapu arşivinde çalışanlar için tarihi olduğu kadar sosyoloji, coğrafya, siyaset bilimi, tarım alanlarının
nitelendirilmesindeki mülkiyete ilişkin hakların tescili ile ilgi li olarak hukuki konuları da kapsar.
Kavramsal ve Araştırmaya Dayalı Yaklaşım
Arşivciliğin gelişmesi için yeni çıkışlar arayan bilim adamları alanın provenans, belge arşiv, özel
koleksiyon, güvenilirlik araçları gibi temel konularının geçmişini, taşıdığı anlamları ve uygulamaları
açıklığa kavuşturmak için tutulacak yolun kavramsal yaklaşım olduğunu belirttiler. Kavramsal
yaklaşım arşivlerin anahtar fonksiyonlarının değişken kavramlarının irdeleyen bir eğitime işaret
eder. Bu eğitim modelinde fonksiyonların hangi sorunları karşıladığı üzerinde durulur. Söz konusu
sorunlarla ilgili olarak hangi hedeflere varılmak isteniyor? Bu hedeflere varmak için tutulan yolda
nelerle karşılaşılır? En iyi analistlerin bu sorunlarla ilgili düşünceleri nedir? Bütün bu söylenenlerin
eleştirel ışığı altında bu fonksiyonları yerine getirmek için en iyi yaklaşım nedir?
Arşiv Dairesi Başkanlığı
711