KONGRE BİLDİRİLERİ
Defterin orijinal ismi Defter-i mufassal liva-i Bosna olup, devlet defterhanesinin ihtiyaçları için
kullanılmıştır. Defterin başında alışılmış olanın aksine, kanunname bulunmamaktadır. Hukuk tarihçisi
değerli prof.dr. Ahmet Akgündüz’ün araştırmasına göre, bu defter için 1541 yılına ait kanunname
geçerliydi. Defterin başında Sultan Ahmet’in (1603-1617) tuğrası bulunmakta, bu da defterin tarihinin
belirlenmesine olanak sağlamaktadır.
Defterlerde rastladığımız en küçük yerleşim birimi nahiyedir. Bir kaç nahiyenin birleşmesiyle
kadılık oluşmaktadır. Hem nahiye, hem kadılık olan Saraybosna bu konuda istisnadır. Bizim
araştırmamız için önemli olan, Osmanlı sistemindeki nahiyelerin, Ortaçağ Bosnası’nın župa adı
verilen yerleşim birimleriyle bir çok noktada benzerlik göstermesidir.
XVII. yüzyıl başlarında Bosna Sancağı, bugünkü Bosna topraklarının büyük bir kısmı ile,
Bosna Hersek sınırları dışında Güneydoğu’da Zveçan’ı (Kosovska Mitrovica), Cazin uçbeyliğini,
Kuzeybatı’da ise Bihaç’ı kapsıyordu. Bosna Sancağı olarak adlandırılan idarî birim, Hersek, Klis,
Zvornik, Pojeg, Pakrac ve Krk-Lika Sancaklarını da içine alan Bosna Eyaleti’nin kapsamında
bulunuyordu.
Bu defterde nahiyeler ayrı bir sayıma tabi tutulmuştur. Buna göre her bir nahiyenin başında o
nahiyede yer alan, sayımdan geçmiş bütün vergi birimlerinin içeriği verilmiştir. Bu vergi birimleri
şunlardır: şehir, kasaba, varoş, köy, çiftlik, mezra, zemin, maden ocağı, gümrük gelirleri, ticarî vergi
gelirleri vb. Defterde 58 nahiye kayıtlıdır, bu da Bosna Eyaleti’nin üçte birine denk gelmektedir.
Bosna Sancağı’nda gerçekleştirilen bu detaylı nüfus sayımı, bizlere buradaki nüfusun
ekonomik, sosyal ve dinî yapısı hakkında sağlam ve önemli demografik bilgiler sunmaktadır. 1604
yılı itibariyle Bosna Sancağı’ndaki toplam hane sayısı 65.931’dir. Bu sayının 47.802’sini Müslüman
haneler oluştururken, gayrimüslim hane sayısı 18.129’dur. Buna göre, nüfusun %72,5’i Müslüman,
%27,5’i gayrimüslimdir. Nüfusun askerî sınıfı meydana getiren kısmı olan sipahiler, zaimiler, ilmiye
sınıfı ve yaptıkları işler karşılığında timar yahut gedik timar denilen devlet maaşını alan tüm görevliler,
bu rakamların dışında tutulmuştur. Bu nedenle, Müslüman nüfus yoğunluğunun belirtilen rakamlardan
daha da yüksek olduğunu söylemek mümkündür. Defterlerde kayıtlı bulunan sayım sonuçlarının nihaî
hedefinin nüfus sayımı yapmak değil, nüfusun gelir durumunu belirlemek olduğu bilinmektedir.3
Ayrıcalıklı nüfus konumunda olan zümre hakkındaki rakamlar dikkat çekmektedir.
Şehirlerdeki Müslüman hane sayısı 9.843, bekarların sayısı 2.429’dur ve Müslüman teba hane sayısı
36.098, bekarların sayısı 2.550. Bu sayı, %21 ayrıcalıklı nüfus, %79 Müslüman teba oranına denk
gelmektedir. Buna göre, 1604 tarihinde Bosna Sancağı’nda Müslüman teba sayısı, gayrimüslim teba
sayısından iki kat fazladır. Ayrıcalıklı Müslüman nüfusun toplamı, top