KONGRE BİLDİRİLERİ
ettikleri görülmektedir.
Ayrıca XVI. yüzyılın ikinci yarısında zaîm sayısının artış göstermesine paralel olarak
zeâmetler için ayrılan bazı köy gelirlerinin de parçalanarak hisseler halinde başka dirlik
sahipleriyle müşterek tasarruf edildiği ve bu sayının giderek arttığı görülmektedir. Bu
durum, sadece Teke Sancağı’na mahsus bir durum değildir. Diğer sancaklarda da, özellikle
XVI. yüzyılın ikinci yarısında köy gelirlerinin parçalanarak hisseler halinde birden fazla
dirlik sahibi tarafından tasarruf edildiği görülmektedir.
Öte yandan, yüzyılın ilk yarısında sancaktaki zeâmetlere mutasarrıf olan zaîmler
genellikle sancak dahilinde ikamet ettikleri halde, yüzyılın ikinci yarısında durum böyle
değildir. Tablo IX’da; başka sancaklardaki üç alaybeyinin, üç Dergâh-ı Âlî çavuşunun ve bir
Dîvân-ı Âlî katibinin Teke Sancağı’nda zeâmetlere sahip oldukları görülmektedir. Dergâh-ı
Âlî çavuşlarının Hamid ve Teke san