KONGRE BİLDİRİLERİ
of zeâmet(modest revenue fief) and small timar fiefs. The major proportion of the Sancak incomes
was reserved for the timar fief of land. It is also seen that a particular amount of the Sancak’s income,
beside both the has (large fief of land) of the Sultan and the sancakbeg, was reserved in the XVIth
century for the has of Nişancı (Secretary of the Imperial Council) and the has of Muş’s Sancakbeg.
This article in the light of the Ottoman Tahrir registers of the Teke Sancak in the XVIth century
gives information about the above-mentioned three types of has (those of Sultan, Sancakbeyi, Nişancı),
the statistical data from zeâmet and timar fiefs as well as the income resources for these dirliks in the
Sancak.
Key Words: Sancak of Teke, XVIth century, Ottoman State, tahrir registers, Timar (fief), Zeâmet,
Has, Has of Sultan, Has of Sancakbeg, Has of Nişancı, zaîm, dirlik, Antalya, tax income.
Giriş
Timar sistemi1, Osmanlı Devleti’nin en temel kurumlarından biriydi. Mîrî arazi rejiminin
uygulandığı bölgelerde eyalet ve sancak idaresi timar sistemine dayanırdı. Bundan başka devletin
idarî, sosyal, ekonomik ve ziraî yapısıyla askerî teşkilatı ve vergi düzeni de timar sistemi ile iç içeydi.
Timar sisteminin uygulanması için devlet, hâkimiyeti altına aldığı bölgelerde tahrirler yaptırarak vergi
gelirlerini tespit eder ve daha sonra bu vergi gelirlerini doğrudan merkezî hazineye aktarmak yerine
dirlik denilen birimlere bölerek, başta askerlik hizmeti olmak üzere birtakım askerî ve idarî hizmet
ve yükümlülükleri yerine getirmek karşılığında sâhib-i arz olarak isimlendirilen has, zeâmet ve timar
sahiplerine verirdi2.
Osmanlı hâkimiyetindeki birçok eyalet ve sancakta olduğu gibi mîrî arazi rejimine tabi Teke
Sancağı’nda da timar sistemi uygulanmaktaydı. Akdeniz kıyısında Alâiye ile Fethiye arasındaki
sahil bölgesinde yer alan ve II. Murat zamanında 1423’de kesin olarak Osmanlı hâkimiyetine
girdikten sonra sancak haline getirilerek Anadolu Beylerbeyliği’ne bağlanan sancağın idarî taksimatı
altında yer alan kaza ve nahiyelere bağlı şehir, kasaba, köy, mezraa ve konar-göçer cemaatlere ait
gelirler ile diğer gelirlerden oluşan sancak gelirlerinin önemli bir kısmı havâss-ı hümâyun veya hasshâ-i
padişah adı altında padişah hasları için ayrıldıktan sonra geri kalan sancak gelirleri dirliklere ayrılarak
maaş, hizmet ve yükümlülüklerine karşılık has, zeâmet ve timar olarak başta sancakbeyi olmak üzere
sancaktaki zeâmet ve timar sahiplerine tahsis edilmiştir. XVI. yüzyılda sancak gelirlerinden en
büyük pay padişah hasları ile timarlara ayrılmıştı. Sancaktaki dirlik sahipleri arasında en büyük dirliği
ise sancakbeyi tasarruf etmekteydi. Onu zeâmet ve timar sahipleri takip etmekteydi.
Bu çalışmada XVI. yüzyılda Teke Sancağı’nda mülk ve vakıflar dışındaki sancak gelirlerinin timar
sistemi içinde dirliklere ayrılarak has, zeâmet ve timarlar şeklinde dağılımı incelenmiştir. Döneme
ait Tahrir defterleri ile diğer belgelere dayanılarak hazırlanan çalışmada, XVI. yüzyılda sancaktaki
padişah, sancakbeyi ve nişancı hasları ile zeâmet ve timarlara ilişkin rakamsal verilere ve sancaktaki
bu dirlikler için ayrılan gelir kaynaklarına ilişkin bilgilere yer verilmiştir.
1. Dirlikler
1.1. Haslar
Teke Sancağı’nın XVI. yüzyıla ait Tahrir defterlerine göre, sancaktaki haslar iki kısma
ayrılmaktaydı. Bunlardan birincisi havâss-ı hümâyûn veya hasshâ-i padişah denilen padişah hasları,
diğeri ise hâss-ı mîr-livâ denilen sancakbeyi haslarıydı. Fakat yüzyılın ikinci yarısında H.976/M.1568
yılına ait Mufassal defter3 ile bu defterin icmâli olduğu tahmin edilen yine II. Selim dönemine ait
İcmâl defterde4, padişah ve sancakbeyi haslarından ayrı olarak, Karahisar Nahiyesi’nde Serik
1 Timar sistemi hakkında bkz. Ömer Lütfi Barkan, “Timar”, İ.A., XII/1, İkinci Basılış, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1979, s. 286-333; Nicoara
Beldiceanu, XIV. Y