B İ L D İ R İ L E R | Page 632

KONGRE BİLDİRİLERİ as untidy includes information related to province’s all settlements. Thus they include information regarding to feoffs and population of the province. These records also include feoffs, and other related Ottoman taxes were mostly considered in time of military campaigns. That is why this paper focused on the time period crossing with eastern campaigns. Due to examining of these registers in court records, province’s feoff type, breakdown of feoffs, confiscation of feoffs will be also surveyed. Also in this paper, context of feoffs registered in court records and the reasons why they are in the court records will be underlined. In other word, parallel with information given by registry book including last information about the feoffs and province court records will be comparatively searched. Keywords: Feoffs, Feoff Registers, Trabzon, Court Records. Giriş Kadı sicilleri (şerʿiye sicilleri) vilayetlerin sosyal, iktisadî, kültürel ve askerî gibi birçok yönüne açıklık getirmektedirler. Vilayet içerisindeki yazışmaların yanında, merkeze giden ve merkezden gönderilen askerî hükümleri içermeleri onların tarihi değerlerini ortaya koymaktadır. Araştırma dönemi için seçilen 20 yıllık süre içerisinde Trabzon’a ait tam 32 tane sicil mevcuttur. Bunların gözden geçirilmesi sonucu timar kayıtlarının genellikle askerî hükümlerin yer aldığı yani sicilin son kısımlarında bulunduğu gözlenmiştir. Öte yandan merkezdeki diplomasinin yanı sıra vilayetlerle olan yazışmalar ile bu kaynaklardaki diğer bilgiler timar kayıtları açısından konunun ana görünümünü ortaya koymakta ve tarihi perspektif açısından yeterli deliller sunmaktadır. İşte bu deliller muvacehesinde sicillerdeki timar kayıtları her ne kadar biraz dağınık olsa da timarların kimlere ne suretle tevcihlerine dair beratlarla, bu timarların kadı huzurunda artırma ile mültezimlere verilmeleri veya sipahileri marifetiyle tapuya bağlanmaları yanında özellikle fazla sayıdaki timar ferağı bilgilerini içermektedir.1 Bilindiği üzere Osmanlılarda herhangi bir bölgeye ait gelirlerin, belli hizmetler karşılığı, maaş olarak askerî ve sivil erkâna terk ve tahsisi işlemine timar ya da dirlik sistemi denilmektedir. Bu iki terim sürekli birbirlerinin yerine kullanılmış olup, dirlik ifadesinin daha genel olmasına karşın timar terimi çoğunlukla tercih edilmiştir. Burada timar aslında hem sistemin hem de sistem içerisindeki bir kısmın ismidir. Dirlik yerine kullanılmasındaki sebep de muhtemelen timarların hem sayıca fazla olmaları hem de sistemdeki diğer kısımlara göre daha fonksiyonel olmasıdır. Bu sistemin bahsi geçen diğer kısımlarını zeamet ve haslar oluşturmaktadır. Yani timar veya dirlik sistemi içerisinde gelirlerine göre timar, zeamet ve has olmak üzere üç kısmın mevcut olduğunu görmekteyiz. Sistemde bilhassa ordunun sürekli askerlik hizmeti yanında kendilerinin ve adamlarının savaşa hazır bir şekilde sefere çıkıldığında hazineye yük olmadan getirdikleri silah, malzeme ve yiyeceklere karşın ödenen bir maaş söz konusuydu. Ayrıca timar sistemi bahsi geçen bu askerî fonksiyonu yanında ziraî ekonominin dolayısıyla Osmanlı ekonomisinin de esasıydı. Bu yönde bilhassa güvenlik ve ürüne sahip olma faktörleri yüksek üretim için gerekli ortamı hazırlamıştır. Buna karşılık timar sistemi Avrupa feodalite rejimiyle sık sık karıştırılırsa da iki sistem ortaya çıkışları, mülkiyet hakları, iktisadî ve hukukî yönlerden birbirlerinden tamamıyla farklıdır.2 Timarlar genellikle sipahi denilen eyalet askerlerine tahsis edilirdi. Bu şekildeki sipahi timarının hizmet karşılığı verilen çekirdek kısmına “kılıç” denirdi. Bu toprak parçası zamanla sipahinin gösterdiği yararlılıklara paralel olarak “terakkî” alarak büyüyebilirdi. Terakkî, sipahinin maaşına yapılan zam demekti. Yani bir nevi hizmet ile timar arasında bir doğru orantı söz konusuydu. Hizmet artıkça dirlikler de artıyordu. Böylece timar sahipleri topraklarıyla orantılı miktarda “asker (cebelü)”3 ve “kapı halkı” besliyorlardı. Ancak bu oluşum ve ayrıcalıklar her ne kadar sipahinin lehine bir nüfuz oluşturmayı düşündürse de, sistem içerisinde mevcut olan topraklar devletin mülkü olduğundan sipahilerin merkezi 1 Siciller hakkında geniş bilgi için bkz. A. AKGÜNDÜZ, Şer’iye Sicilleri, C. I-II, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Yay., İstanbul, 1989. 2 Timar sistemi ve feodal düzen için bkz. Ömer Lütfi BARKAN, “Feodal Düzen ve Osmanlı Timarı”, Türkiye İktisat Tarihi Semineri, Ankara, 1973, s. 1-32. 3 Cebelü hakkında geniş bilgi için bkz. Feridun EMECEN, “Cebelü”, TDVİA, C. VII, İstanbul, 1993, s. 188-189. 618 Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü otoritenin aleyhine toprak ve mevki kazanmamaları yanında ayrı bir aristokrasi oluşturmamaları için bütün tedbirler alınmıştı. Bu yönde sipahinin toprağı üzerinde sağlayacağı genişlik sadece terfi ile olabilirdi ki; oğlunun bile bu terfilerde hiçbir hakkı yoktu. Timar sahibinin oğlu sadece babasının ölümü dolayısıyla timarı işletmesinde öncelik hakkına sahipti. Bu yönde timar e