KONGRE BİLDİRİLERİ
Giderler: Maaş, Aidat, Harç, Ceza, İhbariye ve İaneler
Defter-i Hâkâni merkez ve taşra teşkilâtında istihdam edilen yönetici, memur ve kâtip maaşları,
gider kalemleri arasında ilk sırada yer alır. 1871’de Kâni Paşa 5.000 kş. maaşla nazır108; Mahmud Esad
b. Seydişehrî, 15 Şubat 1909’da 15.000 kş. maaşla emin tayin edilmiştir109.
Teşkilâtın memur ve kâtiplerine, maaş ya da aidat verilmiştir. Taşra teşkilâtı tarafından
düzenlenecek senetlerden alınacak 3 kş. harcın yarısı kendilerine bırakılmış, diğer yarısının Defteri
Hâkâni’ye gönderilmesi nizama bağlanmıştır. Taşrada toplanan gelirden, başta müdürler olmak
üzere maaş almadan görev yapan Defterhane personeli faydalanmıştır. Zamanla, harçlardan sağlanan
gelir miktarının yükseldiği gerekçesiyle taşra görevlilerine mal sandıklarından maaş ödenmesine
hükmedilmiş; senetlerden alınan vergiler ile ferağ ve intikal harçları Hazine’ye bırakılmıştır110.
1896’da hükümet, tapu tahsilatıyla görevli kâtiplere zorunlu ihtiyaçları dolayısıyla ilk istihkaklarından
kesilmek üzere 500’er kuruş; muakkibler’e, mahallî tapu hasılatından bir defaya mahsus olmak üzere
200’er kş. ödenmesine karar vermiş; bu meblağ, alacakları ilk aidattan kesilmiştir111.
Defter-i Hâkâni masraf kalemlerinden biri, düzenli bir gider olmamakla birlikte ihbariyeler idi.
10 Ocak 1858 tarihli Tapu Nizamnamesi’nin 20. maddesi yerine yürürlüğe giren madde muhtevasında,
miriye ait kayıt dışı arazileri ihbar edenlere tapu bedelinin % 10’u nisbetinde ihbariye ödenmesine
hükmedilmiş; bu maksatla hazırlanan belgeye ihbar hücceti112 denilmiştir. Nakdî ihbariyeler her
dönemde teşvik edici olmuştur113.
Taşra teşkilâtı kurulurken birçok şehir ve kasabada tapu idarelerine tahsis edilecek yer bulmakta
güçlük çekilmiş; bazı mahallî idareler bundan şahsî menfaat sağlamışlardır. 1861’de Defterhane
Emini’nin istihbaratı üzerine Maraş Mutasarrıfı Hurşid Paşa’ya gönderilen bir şukka’da114, Maraş’ta
arazi işleri için tahsis edilmiş bir oda bulunmadığı halde Maraş mal memuru ve meclis âzâsının, o
yılın Teşrinisani cetvelinde tapu odasının tamirine 1.951,5 kş. harcanmış gibi gösterdikleri yazılıdır.
Mutasarrıflığı uyaran Dahiliye Nezareti, böyle durumlarda tapu hasılatının gerçek miktarı ortadan
kaybolacağı gibi, bu nevi masrafların caiz olmadığının ilgililere bildirilmesi talimatını vermiştir115.
Devlet, tapu hasılatının cüz’i bir kısmını, Hazine’ye intikal etmeden muhtelif harcamalara
ayırmıştır. 1893 yılında Gebze’de yapılacak hükümet konağının inşa masrafı için, II. Abdülhamid’in
emriyle, aralarında tapu idaresinin de bulunduğu Gebze’deki resmî dairelerin inşaata katkı payı
önceden belirlenmiştir. Buna göre, Gebze Tapu Kalemi hissesine isabet eden meblâğ, 3.500 kş.’tur116.
Sadaret makamı, 2 Ekim 1893’te Defter-i Hâkâni Nezareti’ne kararı bildirmiş; 13 Kasım 1893 tarihli
cevap yazısında, nezaret, bütçelerinde bu gibi masraflara mahsus tahsisat olmadığından bunun
muvazeneye eklenerek harcanmasına izin verilmesini istemiştir. 1 Aralık 1893’te, muvazeneye gerekli
zammın yapılmasına karar verildiği açıklanarak, ödemeye imkân tanınmıştır.
Kırtasiye İhtiyacı, Kayıt ve Baskı Masrafları:
1847’den sonra Defterhane’nin işleyişi değiştiğinden, geçmişe nispetle kâğıt, defter ve diğer sarf
malzemelerine duyulan ihtiyaç da hızla artmıştır. Mesela 1850’de, tapu sicillerinin kaydedildiği defter
sayısı 712’ye yükselmiştir117. Taşra teşkilâtının kuruluşunu izleyen yıllarda tapu bürokrasisine gerekli
evrak mahallinde tab’ edilmiştir. Rusçuk’tan Bâbıâli’ye gönderilen 21 Mayıs 1865 tarihli bir yazı
üzerine Tuna vilayetiyle yapılan resmî bir muhaberede, tapu senetlerinin mahallince basılmasına dair
108