KONGRE BİLDİRİLERİ
b) Osmanlı İmparatorluğu’nun Yabancıların Emlak ve Arazi Alımında Belirlediği
Yasak Bölgeler
İmparatorluğun yabancıların arazi edinmelerine serbesti getiren Safer Kanuna rağmen, kendince
yararlı bulduğu bazı kısıtlamaları da uygulamaya koyduğunu ifade etmemiz gerekmektedir. Sadarette
Sadrazam imzasıyla Defter-i Hâkanî Nezaretine gönderilen tezkere Osmanlı İmparatorluğundan
“Yabancıların Arazi Almaları Hakkındaki Kanun” na rağmen askeri bazı kıstaslar nedeniyle getirilmiş
olan kimi kısıtlamaları görmemiz açısından oldukça önemlidir. Söz konusu tezkere’de her ne kadar
yabancılara Hicaz arazisi hariç memleketin her tarafından arazi alınmasının serbest olduğu belirtilmiş
ise de askeri güvenlik bölgelerinin yabancıların eline geçmemesi noktasında gerekli çabanın sarf
edilmesi vurgulamaktadır. Nihayet Yumurtalık Limanına yakınlığı ile dikkati çeken bu arazinin
yabacıların eline geçmesinin doğru olmadığı belirtilerek satın alma bedeli olarak ödenen 500 Fransız
altınının Hazinece karşılanıp Agop’a verilmesi ve bu arazinin askeri bölge olarak tahsis edilmesi
noktasındaki görüş kayda değerdir.120 Aynı hassasiyetin Anadolu Kavağı Yuşa’ mevkiinde bulunan
çalılık sahanın, Fransa tebaasından Matmazel Ogüstin Katino adına satın alınması talebi üzerine de
gösterildiği söylenebilir.121 Burada oldukça önemli bir hususa değinmek gerekmektedir. Bilindiği
üzere İmparatorluk, XIX. yüzyıldan itibaren mali sıkıntılarla sık sık karşı karşıya gelmiş hatta bunları
atlatmak maksadıyla dış borçlanmaya gitmiştir. Fakat bu durum daha ziyade askeri, idari alandaki
açığın bir türlü kapatılamamasının sonunda oluşan bir vakıa idi. Kanaatimizce incelediğimiz konunun
da İmparatorluk hazinesinin boşalmasında az da olsa etkisi vardır. Nitekim yukarıda olduğu gibi
karşılaştığımız birçok örnekte askeri emniyet bölgesi, maden sahaları, vakıf arazileri, stratejik boğaz,
geçit, yol vb. mahallerde sık sık bu yönteme başvurmuştur. İdarecilerinin bu yöndeki uğraşları belki,
İmparatorluğun varlığını devam ettirmenin vermiş olduğu bir zorunluluktan kaynaklanmaktaydı. Fakat
taşra’da kontrol edilemeyen arazi, emlak alım-satımları beraberinde hayli ağır bir malî yükü doğurarak
önemli bir gider kalemi ortaya çıkarmıştır. Sonuç olarak İmparatorluğun yabancıların, Hicaz bölgesi
başta olmak üzere Müslüman ibadethâneleri, mahalleleri, köyleri başta olmak üzere ayrıca bir köy
arazisi122, muhacir yerleşim alanı123, liman-sahil alanı124, demiryolu güzergâhı125 ile tarımsal sahalarda
hayli fazla arazi alımlarına mani olduğu anlaşılmaktadır.126
120 “… Almanya teb’asından Erih Franç’ın İskenderun Körfezi sahilinde Payas Nahiyesinin Bebeli mevkiinde teb’a-i devlet-i aliyyeden
Kilikyan Agop’tan mübayaa etmek istediği çiftlik ve arazisi hakkında … Şura-yı Devlet Dahiliye Dairesinden kaleme alınan mazbata Meclis-i
Mahsûs-ı Vükelâda lede’l-kırâ’e bu madde hakkında sebkat eden karar ecnebilerin arazi-i Hicaziyeden ma’dâ yerlerde teb’a-i devlet-i aliyye
misillü emlak iştira etmelerine kanun-ı mahsus müsaade bulunduğu cihetle zikr olunan çiftliğin merkum Almanyalı tarafından mübayaasına bir
şey denilemeyeceği merkezinde ise de vilayet-i müşarunileyhanın iş’âr-ı ahirinde dahi Yumurtalık Limanının askerlikçe nikat-ı mühimmeden
bulunması hasebiyle merkum Almanyalı’nın iştira ettiği çiftliğin muamele-i resmiye-i ferağıyesini ifada tereddüd edildiği gösterilmesine … “,
TKG. KK. İLMd. D. No: 17, s.96, T. 3/Ağustos/1311.
121 “… Anadolu kavağı’nın Yuşa’ mevkiinde ve Avakim veled-i Ohannes veresesi taht-ı tasarrufunda bulunan bir çalılığın bu kere Fransız
teb’asından Matmazel Ogüstin Katino uhdesine ferağı icra edilmek üzere ruhsat tezkeresinin verildiği ve istihkâm civarı olan mahâl-i
mezbûrenin yed-i ecanibe geçmesi şayan-ı mülahaza bulunduğu şehr emaneti celilesinden bildirildiğinden bahisle bu babdaki mütalaa-i acizinin
istifsarını havi varid olan 20 T.evvel 321 tarihli tezkere-i vâlâ-i asifaneleri üzerine iktizasının cevabiye-i acizanemle savb-ı vâlâ-yı daverilerine
izbar edilmişti sâlifü’z-zikr çalılığın Macar ve Anadolu kavağı istihkâmlarıyla kireç ocağı askerisinin kurb ve civarında bulunmasından dolayı
yed-i ecânibe intikâli kat’iyyen caiz olamayacağı …”, TKG. KK. İLMd. D. N: 15, T. 22. Şubat.1321, s.127.
122 “… Meallerinde Mersin Kazası dahilinde kain Çukur keşlik Karyesi mahallince bir ecnebiye satılmak istendiği halde ehemmiyet-i
mevki’ası derkar olan mezkur Karyenin heyet-i umumiyesiyle bir ecnebi yedine geçirilmesi halen ve istikbalen mehazir-i azimeyi câib
göründüğü Defter-i Hâkanî Müfettişliğinden yazılan derkenarda dahi mezkur karye arazisine kurâ-i mütecavire ahalisi halît ve şerîk olup bu
vechile ecanibe satılmasına nizam müsaid olmadığı gösterildiği cihetle ecnebi namına tapu senedi verilmemesi hususunun…”, TKG. KK.
İLMd. , D. N: 56, T. 3 Nisan 1299, s.31.
123 “… Akka sancağına mülhak Taberya kazası dahilinde mukaddema Cezayir muhacirlerine ihsan buyurulan Şuara ve Kefersid ve Avlan
ve Mazer namlarında 4 karyenin Baron Ruçild’e ya diğer bir ecnebiye fer ağ olunabilmesi ihtimaline karşı mezkur arazinin 20 seneye kadar
kimseye ferağ ve ziraat bankalarından mada mahalle terhin edilememesiyle beraber 20 seneden sonra dahi katiyen yahut değin mukabilinde
vefaen ferağı hakkında muhacirin-i merkume tarafından müracaat ve istida vuku bulur ise evvel emirde nam-ı müstear mahsuruna mahal
kalmayacak surette tahkikat-ı mükemmele icra edilerek…”, TKG. KK. İLMd., D. No: 19, s.8, T. 7/Şubat/1316.
124 Kudüs’te Şeria Nehri civarında Rum Patrikhanesinin manastırdan sahile kadar olan arazilerin bir kısmını ele geçirmeye çalıştığı
anlaşılmaktadır. TKG. KK. İLMd. D. N: 19, s.10.
125 Halep vilayeti Sedirya İskelesi havalisinde demiryolunun buraya kadar gelmesi münasebetiyle iskele ve civarındaki arazinin kimseye
satılmaması…TKG. KK. İLMd. D. N: 4, s. 22. ; “…Bâb-ı Âliden ber istifsar alacakları talimata göre muamele ve hareket olunması ve
demiryolları güzergahlarıyla rıhtım ve liman ve saire inşa olunan mahallerde dahi munkavele ve şartnamelerde münderic miktardan fazla
kumpanyalarca arazi istimlakına memurin-i müteallikası tarafından meydan verilmemesi zımnında vilâyât ile elviye-i gayr-i mülhakaya icra-yı
vesaya olunmasının dahiliye ve memurîn-i müteallikasına tebligat-ı lazıme ifasının…”, TKG. KK. İLMd., D. N: 15, T. 10 Ağustos 1317, s. 96.
126 “… Amasya’da sakin Almanlardan Mösyö Frog Biraderler ve Ağtabroks namına 65 bin kuruş bedel ile Atabey Çiftliği arazisinden 1600
90
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü
Sonuç
İlm ü haber defterleri, kendine has şekil, muhteva ve diğer özellikleriyle Osmanlı arşiv mirası
zenginliğin bir parçasını oluşturmaktadır. Başta Defteri Hâkanî Nezâreti olmak üzere Maliye,
Dâhiliye Nezaretlerinin işleyişlerinin yanında zaman zaman bu üç bakanlığın koordinasyonuna dair
bilgiler içermektedir. Defterler, Defter-i Hakânînin kayıt için tedarik edileceği defterler, kayıt tutulan
defterlerin muhafaza edilebileceği mahzenler, kullanıldıkça yıpranan defterlerin tamiri ile deftercilerin
maaşlarına dair birçok konuya ait oldukça ayrıntılı bilgiler içermektedir. Yine Osmanlı coğrafyasındaki
nüfus hareketleri ve bu hareketlerin doğal bir sonucu olarak idari birim ile işleyişlerdeki değişiklikleri
de yansıtan oldukça geniş muhtevaya sahiptir. Defterlerin sayfaları arasında, satılsın mı?, satılmasın
mı? şeklindeki sorularının ışığında günümüzden yaklaşık bir buçuk asır öncesinde yabancıların arazi
edinmelerine dair uğraşları ile İmparatorluğun konuya bakış acısına da rastlamamız mümkündür.
Kısaca Defter-i Hâkanî Nezaretince kaleme alınmış ilm ü haber defterleri, Osmanlı İmparatorluğu’nun
idari, siyasi, mali ve sosyo-kültürel yapısına ait oldukça önemli bilgileri ihtiva etmektedir. Bu bilgiler,
her ne kadar deryada damla olarak görülse de İmparatorluk tarihinin aydınlatılması, özellikle kurumsal
alanlardaki kimi araştırmalar noktasındaki ehemmiyeti nedeniyle şüphesiz oldukça önemli bir rol
üstlenmektedir.
ve Ermeni cemaatinden Tatyus namındaki kimseden 22 bin kuruşa kezalik mezkur çiftlik arazisinden 480 ve Mösyö Hakasher namına dahi
Tuzsuz çiftlik hissedaranından Zekeriye Ağa ve Hatice Hatun’dan 28 bin kuruş bedel ile 540 dönüm ki ceman 115 bin kuruşa 2620 dönüm arazi
teferruğ etmeleriyle senedi verilmiş ve 62 bin kuruşa dahi 460 dönüm Çerkes muhacirlerinden teferruan tasarruflarında bulunan Kutu köyü
ahalisinden eshabıyla pazarlık edilip ferağının icrası için müracaat vuku bulmuş ise de muamelesi icra ve senedi ita olunmadığı …”, TKG. KK.
İLMd., D. N: 19, s.142, T.06/Kânûn-ı Sânî/1319.
Arşiv Dairesi Başkanlığı
91