B İ L D İ R İ L E R | Page 46

KONGRE BİLDİRİLERİ papaslar ve porotoyoroslar ne mikdârdır? Ve çiftlik ve baştina tasarruf eden mücerred dahi müzevvec makûlesindendir. Ayru ayru yazub, re‘âyay-ı tımarı ayru ve re‘âyây-ı evkâfi ve emlâki ayru ve olan yerde doğancı ve katrancı ve çeltükçi ve ahâli-i ma‘den ve ahâli-i köprü ve tuzcı ve sayyâdları ve ulak besleyen yerleri ve derbendçileri ve ortakçıları ve mukâbelesinde hizmetsüz ahkâm-ı şerife ile mu‘âf ve müsellem olanları, ayru ayru her birin ta‘yîn edüb mufassal ve meşrûh defter eyleyüb getürüb arz eyleyeler. Ol vakit emrim nice sâdır olursa, eyle kayd eyleyeler(23) 20. Ve re‘âyadan şunlar ki, yol üzerinde ve muhavvif yerlerde evvelden hıfz olınu gelmişdir, derbend köyi re‘âyâsı olub anlardan eğer bütün köyün hâneleri ve eğer ba‘zısı, yolcudan ve ulakçıdan incinüb dahi asıl yerinden kalkub varub gayrı yerlere gitmiş ola, anları evvel varub oturdukları yerde yazmayub asıl kendü yerlerine yazalar. Ve sâir re‘âyâdan dahi şunlar ki, asıl yerlerinden kalkub yine ol yerin civârında ve nevâhîsinde temekkün etmiş olub ve gelüb temekkün edeli on yıldan berü ola, anun gibileri dahi asıl yerlerine yazalar. Ve anlardan şunlar ki, gelüb temekkün eyleyeli on yıl ve on yıldan ziyâde ola, anı oturduğu yerde yazalar. Feemmâ şol ra‘iyyet ki, bir gayrı memleketden gelüb bir yerde temekkün etmiş ola, anun gibileri hemân buldukları yerde yazalar. 21. Ve dahi emînlerime emr-i şerif-i vâcibü’l-ittibâ‘ım budur ki, vilâyet-i mezbûreyi kemâl-i emânet ve tamam-ı istikâmet üzre kitâbet edüb bir kimesneden hedâyâ ve peşkeş ve konukluk ve gayrı nesne almayalar ve kimesneye meyl muhâbâ etmeyüb kemâl-i adâlet üzre yazub defter edeler. Nisbetden ve garazdan ve ta‘assubdan ictinâb edüb her husûsda hakk-ı sarîhe tâbi‘ olub emânetde ve diyânetde bezl-i cehd edüb dikkat-i tâmla defter eyleyüb defterlerin Dergâh-ı cihân-penâh ve Bârigâh-ı sa‘âdetdestgâhıma arz etdûklerinde eyledikleri emânet ve diyânet ve kifâyet ve istikâmetleri muhâzâtında mezîd-i inâyât-ı padişâhâne ve cedîr-i himâyât-ı cemîle-i şehinşâhâneme müstahıkk ve sezâvâr olub ri‘âyet olunalar İnşâallâhu Te‘âlâ. 22. Ve hidemât-ı meşrûhalarında ma‘aşları ecliyçün âdet-i kadîme ve kanun-ı amîme üzre her hânedan ikişer akçe alınmak emr eyledim ki, birin emîn-i müşârün-ileyh ve birin mûmâ-ileyh kâtib alub masârif ve mühimmâtlarına harc ve sarf eyleyeler. Şöyle bileler; alâmet-i şerif i âlem-ârâ ve adâlet-efzâya i‘timâd ve i‘tikâd kılalar. Cera Zalike ve Hurrire Fî Târih-i Kezâ 23 Avârız (Avâız-ı Divaniye): Fevkalâde haller sebebiyle re’âyâdan alınan vergilere denir: Giriş kısmında konuyu incelemiştik (Bkz. sh: 192 vd.) - Müzevvec: Evli: - Mücerred: Bekâr. - Porotoyoros: Aslen Grekçe olan bu kelime, bir köy veya kasabanın ileri geleni ve yaşlısı manasını ifade eder. (Evliya Çelebi, VIII/718; Beldiceanu, Reglement Ottoman, 29). 32 Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Yrd. Doç. Dr. Güler YARCI Marmara Üniversitesi / TÜRKİYE OSMANLI DEVLETİ’NDE MODERN TAPU VE KADASTRO SİSTEMİNİN TESİSİ VE DEFTERHÂNE-İ ÂMİRE NEZARETİ: İDARÎ, HUKUKÎ VE MALÎ DÜZENLEMELER İLE MERKEZ VE TAŞRADAKİ YANKILARI GİRİŞ M odern tapu ve kadastro hizmetlerinin tamamı taşınmazlarla ilgileri akitleri ve her türlü tescil işlemini yapmak, tapu sicil sistemini kurmak, taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirlemek ve bunları güncel tutmak şeklinde tanımlanmıştır. Mülkiyet ve topoğrafik bilgileri de içeren kadastro ve tapu hizmetleri vergi, yargı, şehirleşme ve imar uygulamaları, kamulaştırma, arsa ve arazi düzenlemesi, yeryüzü ile ilgili mühendislik projelerinin hazırlanması ve araziye uygulanması gibi toprakla ilgili her türlü tasarım ve uygulamada alt yapı bilgisi niteliği taşır. Türkiye’de bu hizmetlerin temeli, Türk-İslam devletlerinin mülkiyet anlayışı ve geleneklerine uygun düzenlemelerle başlayıp, geliştirilmiştir. İlhanlılar döneminde görülen ikta’ sistemi Selçuklular devrinde devam etmiş; Osmanlılar’da ağırlıklı olarak dirlik sistemi üzerine kurulan klasik dönemdeki uygulamalar1, hukukî ve malî sebeplerle 19.