KONGRE BİLDİRİLERİ
papaslar ve porotoyoroslar ne mikdârdır? Ve çiftlik ve baştina tasarruf eden mücerred dahi müzevvec
makûlesindendir. Ayru ayru yazub, re‘âyay-ı tımarı ayru ve re‘âyây-ı evkâfi ve emlâki ayru ve olan
yerde doğancı ve katrancı ve çeltükçi ve ahâli-i ma‘den ve ahâli-i köprü ve tuzcı ve sayyâdları ve ulak
besleyen yerleri ve derbendçileri ve ortakçıları ve mukâbelesinde hizmetsüz ahkâm-ı şerife ile mu‘âf
ve müsellem olanları, ayru ayru her birin ta‘yîn edüb mufassal ve meşrûh defter eyleyüb getürüb arz
eyleyeler. Ol vakit emrim nice sâdır olursa, eyle kayd eyleyeler(23)
20. Ve re‘âyadan şunlar ki, yol üzerinde ve muhavvif yerlerde evvelden hıfz olınu gelmişdir, derbend
köyi re‘âyâsı olub anlardan eğer bütün köyün hâneleri ve eğer ba‘zısı, yolcudan ve ulakçıdan incinüb
dahi asıl yerinden kalkub varub gayrı yerlere gitmiş ola, anları evvel varub oturdukları yerde yazmayub
asıl kendü yerlerine yazalar. Ve sâir re‘âyâdan dahi şunlar ki, asıl yerlerinden kalkub yine ol yerin
civârında ve nevâhîsinde temekkün etmiş olub ve gelüb temekkün edeli on yıldan berü ola, anun
gibileri dahi asıl yerlerine yazalar. Ve anlardan şunlar ki, gelüb temekkün eyleyeli on yıl ve on yıldan
ziyâde ola, anı oturduğu yerde yazalar. Feemmâ şol ra‘iyyet ki, bir gayrı memleketden gelüb bir yerde
temekkün etmiş ola, anun gibileri hemân buldukları yerde yazalar.
21. Ve dahi emînlerime emr-i şerif-i vâcibü’l-ittibâ‘ım budur ki, vilâyet-i mezbûreyi kemâl-i emânet
ve tamam-ı istikâmet üzre kitâbet edüb bir kimesneden hedâyâ ve peşkeş ve konukluk ve gayrı nesne
almayalar ve kimesneye meyl muhâbâ etmeyüb kemâl-i adâlet üzre yazub defter edeler. Nisbetden
ve garazdan ve ta‘assubdan ictinâb edüb her husûsda hakk-ı sarîhe tâbi‘ olub emânetde ve diyânetde
bezl-i cehd edüb dikkat-i tâmla defter eyleyüb defterlerin Dergâh-ı cihân-penâh ve Bârigâh-ı sa‘âdetdestgâhıma arz etdûklerinde eyledikleri emânet ve diyânet ve kifâyet ve istikâmetleri muhâzâtında
mezîd-i inâyât-ı padişâhâne ve cedîr-i himâyât-ı cemîle-i şehinşâhâneme müstahıkk ve sezâvâr olub
ri‘âyet olunalar İnşâallâhu Te‘âlâ.
22. Ve hidemât-ı meşrûhalarında ma‘aşları ecliyçün âdet-i kadîme ve kanun-ı amîme üzre her hânedan
ikişer akçe alınmak emr eyledim ki, birin emîn-i müşârün-ileyh ve birin mûmâ-ileyh kâtib alub masârif
ve mühimmâtlarına harc ve sarf eyleyeler.
Şöyle bileler; alâmet-i şerif i âlem-ârâ ve adâlet-efzâya i‘timâd ve i‘tikâd kılalar.
Cera Zalike ve Hurrire Fî Târih-i Kezâ
23 Avârız (Avâız-ı Divaniye): Fevkalâde haller sebebiyle re’âyâdan alınan vergilere denir: Giriş kısmında konuyu incelemiştik (Bkz. sh:
192 vd.)
- Müzevvec: Evli:
- Mücerred: Bekâr.
- Porotoyoros: Aslen Grekçe olan bu kelime, bir köy veya kasabanın ileri geleni ve yaşlısı manasını ifade eder. (Evliya Çelebi, VIII/718;
Beldiceanu, Reglement Ottoman, 29).
32
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü
Yrd. Doç. Dr. Güler YARCI
Marmara Üniversitesi / TÜRKİYE
OSMANLI DEVLETİ’NDE MODERN TAPU VE KADASTRO SİSTEMİNİN TESİSİ VE
DEFTERHÂNE-İ ÂMİRE NEZARETİ: İDARÎ, HUKUKÎ VE MALÎ DÜZENLEMELER İLE
MERKEZ VE TAŞRADAKİ YANKILARI
GİRİŞ
M
odern tapu ve kadastro hizmetlerinin tamamı taşınmazlarla ilgileri akitleri ve her türlü
tescil işlemini yapmak, tapu sicil sistemini kurmak, taşınmazların hukuki ve geometrik
durumlarını belirlemek ve bunları güncel tutmak şeklinde tanımlanmıştır. Mülkiyet ve
topoğrafik bilgileri de içeren kadastro ve tapu hizmetleri vergi, yargı, şehirleşme ve imar uygulamaları,
kamulaştırma, arsa ve arazi düzenlemesi, yeryüzü ile ilgili mühendislik projelerinin hazırlanması ve
araziye uygulanması gibi toprakla ilgili her türlü tasarım ve uygulamada alt yapı bilgisi niteliği taşır.
Türkiye’de bu hizmetlerin temeli, Türk-İslam devletlerinin mülkiyet anlayışı ve
geleneklerine uygun düzenlemelerle başlayıp, geliştirilmiştir. İlhanlılar döneminde görülen
ikta’ sistemi Selçuklular devrinde devam etmiş; Osmanlılar’da ağırlıklı olarak dirlik sistemi
üzerine kurulan klasik dönemdeki uygulamalar1, hukukî ve malî sebeplerle 19.