“ HİPERREALİZM” FIRTINASI
Sebastian Krüger ' in tamamen kendine özgü bir �hiperrealizm� ile bu �Krüger vurgusunu� yakaladığı söylenebilir: Yüzdeki en küçük bir kırı�ıklığı, en ufak bir gözeneği veya sivilceyi izleyicilerin gözüne �artık gör� dercesine sokmaktan kaçınmıyor. Hatta bu tutumunu bazen yüzeysel makyajlara hiç izin vermeyerek, tahrik noktasına kadar vardırmaktan çekinmiyor.
Belki de bu nedenle, sadece medyadaki izleyicileri, okurlar vs. değil, sanat yorumcuları da Krüger ' le ilgili olarak �Karikatür yapan ressam mı, resim yapan karikatürist mi� sorusunu hep akıllarında ta�ıyorlar. Caricatura Museum�daki sergi, Krüger hayranlarını, bu soruya kendilerince yanıtlar bulması için kı�kırtıyor.
Krüger, portrelerini çe�itli fotoğraf, çizim ve tasarılardan olu�tururken, resmini yaptığı ki�inin sahne karakterini,
kamuoyunda algılanma biçimini, toplumsal konumunu vs. vurguluyor ve tüm bu dı� görünü�ün arkasında yatan ki�iliği gösterme amacını ta�ıyor. �Krügerle�tirilmi� portreler� olarak adlandırdığı yapıtlarını yaratırken, modeline büyük bir ciddiyet ve saygı ile yakla�ıyor. Saldırganlık ve saygısızlık diye yorumlanabilecek abartmalar altında bile sevgi dolu bir yakla�ım gizli olduğu gözleniyor. Fakat dünyaca tenisçi Stei Graf�ın portresinde bu sınırı a�tığı söylenebilir.
Krüger, artık kendisini tamamen yeni bir soluk ta�ıdığı bu sanata vermi� durumda ve yapıtları büyük rağbet görüyor. Geçmi�te ve günümüzdeki gösteri dünyasının ikonu olmu� me�hurlarının büyük boy portrelerini yapıyor artık. Marilyn Monroe, Picasso, Iggy Pop ve Beatles portrelediği me�hurlardan bazıları. Fotorealizmden daha gerçekçi portreleriyle �öhreti Almanya sınırlarını çabuk a�tı ve tüm dünyaya yayıldı. �Yeni Pop Gerçekçiliği� akımının �süper star�ı oldu. Yapıtları müzelerin ve galerilerin gözdesi.
Caricatura Museum Frankfurt, sergide Kürger�in ilk yapıtlarından olu�an seçmelerin yanı sıra Stern, Spiegel, Capital ve 1980 ve 1990�lı yıllarda Kowalski gibi dergilerde yer alan çizimlerine ve hatta reklam objelerine de yer veriyor. 30 Ekim�e kadar sürecek serginin ağırlık noktasını büyük boyutlu portreler olu�turuyor.
20