✤
✤ kontrolü olması ve bütün bilgi ve belgelerin CIA�ye iletilmesi de böylece güvence altına alınmı� oldu.
✤
DEDEKTİF DENGLER " BİZ ASLINDA
HANGİ DEVLETE YAŞIYORUZ?" DİYE SORUYOR
✤ kontrolü olması ve bütün bilgi ve belgelerin CIA�ye iletilmesi de böylece güvence altına alınmı� oldu.
1968 yılı: Berlin, Frankfurt ve diğer Batı Alman �ehirlerindeki huzursuzlukla ilgili sayısız bilgi geliyordu. Alman parlamentosu yeni bir yasa çıkarmaya hazırlanıyordu. Almanların G10 Yasası olarak adlandırdıkları bu yasa mütteiklerin takibat hakkını kaldırmayı öngörüyordu. Özellikle de acil durum yasasının kaldırılmasını, posta ve telekomünikasyon sırlarına kısıtlamayı getiriyordu. Dönemin Alman Dı�i�leri Bakanı Willy Brandt, Alman Parlamentosunda yaptığı bir açıklama ile mütteiklerin saklı tuttukları hakların kaldırıldığını duyurdu. Ancak sınırsız takibat hakkı kaldı. Ba�ka anla�malara kaydırıldı: Madde 4 Birlik Sözle�mesi 1955 ve Madde 3 Ek Sözle�me NATO Birlik Yasası 1959.
Gerçekte 1968 yılında gözetleme ve denetleme ile ilgili sözle�meler bir kat daha peki�tirilmi� oldu. Batı Alman istihbaratçılar �imdi daha kapsamlı ve geni� alanda çalı�abileceklerdi. Çok sayıda anla�ma ile önemli bilgi ve veriler CIA�ya aktarılacaktı. Aynı zamanda G10 yasası, mütteiklerin kendi istihbarat servislerinin yanı sıra Alman istihbaratçıları da görevlendirebilmesine olanak sağlıyordu. �
Alman gazeteci Ekkehard Sieker�in de ara�tırmalarıyla önemli destek verdiği roman yazarın kendi deyimiyle �bir devlet suçunu ara�tıran edebi bir inceleme / soru�turma. �
Romanın ba�kahramanı özel dedektif Dengler �Biz aslında hangi devlette ya�ıyoruz? � sorusunu yöneltiyor.
GERÇEKLE KURGU BİRBİRİNE KARIŞIYOR
İki neonazinin, Mundlos ve Böhnhardt�ın cinayetinin arka planını ara�tırırken, okuyucu da yava� yava� olayın arkasındaki elleri görmeye ba�lıyor: Irkçılarla el ele veren istihbaratçılar, yabancı ajanlar...
Örneğin romanda Federal Anayasayı Koruma Te�kilatı Ba�kan Yardımcısı Klaus Dieter Welker, NSU Cinayetleri Ara�tırma Komisyonu�nun ba�ına kimin getireleceğini rahatlıkla belirler ve kanıtların tümünü imha eder.
Schorlau�nun detektii neredeyse gerçeğe yakın bir ara�tırma yapar. Olaylar, ki�iler, te�kilatlar, ili�kiler internette birazcık ara�tırma yapılsa, birebir gerçek sahipleriyle örtü�ebilir.
Ayrıca Schorlau, Kriminal Dairelerin, emniyet birimlerinin, Ara�tırma Komisyonu�nun orijinal raporlarını, polis raporlarına dayalı olay yeri fotoğralarını, belgeleri, protokolleri okurlarla payla�ıyor. Gerçekle kurugunun karı�tığı romanda yazar Wolfgang Schorlau tam 73 maddeden olu�an dipnotla da okurun gerçekle kurguyu birbirinden ayırt edebilmesine yardımcı oluyor.
Irkçı yeraltı örgütü NSU�nun üçüncü ve ya�ayan tek üyesi �nazi gelini� olarak da adlandırılan Beate Zschäpe�nin evinde ele geçirilen belgeler, ırkçılar ve devlet arasındaki bağı gözler önüne sererken, Wolfgang Schorlau kitabında, NSU cinayetlerinde istihbaratçıların katillere e�lik ederek, nasıl koruma altına aldıklarını da anlatıyor.
�Koruyucu El� yazarı, bu gerçekten incelikli akıl ürünü yapıtına �u ifadelerle giriyor: �Bu kitabı Enver �im�ek, Abdurrahim Özüdoğru, Süleyman Ta�köprü, Habil Kılıç, Mehmet Turgut, İsmail Ya�ar, Theodoros Boulgarides, Mehmet Kuba�ık, Halit Yozgat ve Michele Kiesewetter�in ailelerine armağan ediyorum. 1990 yılından bu yana ırkçı cinayetlere kurban gitmi� 178 ki�inin anısına... �
Bizleri yakından ilgilendiren bu sürükleyici polisiyenin en kısa sürede Türkçeye çevrilmesi gerekiyor. z
10