AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 | Page 143

çok �ey bilirseniz bilin, becerebilirseniz becerin, hep o sizden önde durur. Sürekli öğrenmek zorunda olduğunuz bir olgu olarak önümüzde durmaktadır. Dolayısıyla buradan baktığımızda yaptıklarım veya ba�ka müzisyenlerin yapmı� oldukları çalı�malar ya�ları itibari ile kar�ıla�tırıldığında çokmu� gibi görünse de, gerçekte ummanda bir damla bile değil.
Ben bundan sonra daha çok öğrenmek ve öğrendiklerimin paralelinde daha çok üretebilmek istiyorum. Yıllar geçtikçe, denemeler yanılmalar çoğaldıkça kendi müzikal dilimi üslubumu daha da belirginle�tirmek isterim. Tabii sadece besteci olarak değil, onun yanı sıra eğitmen olarak ve de bu i�lerin teorisi anlamında yapmak anlamında da gerçekle�tirmek istediğim bir dolu i� var. İlk elde halk müziklerini, daha doğrusu çocukluğumdan beri çalmaktan söylemekten mutluluk duyduğum türküleri kendi müzikal dilimle, ifade tarzımla i�lemek istiyorum. Üzerinde çalı�makta olduğum bir takım ba�ka projeler de mevcut. Bunlar da zamanı geldikçe olgunla�tıkça hayata geçecek..

Zülfü Livaneli�nin bakı�ıyla Taner Akyol

Müziğe kırk yılını vermi� bir besteci olarak, son yıllardaki basmakalıp ticari yapımlar ve hepsi birbirine benzeyen albümler canımı sıkarken, birdenbire çöldeki vahalara benzeyen bir çalı�mayla kar�ıla�tım.
Genç besteci Taner Akyol, atonal orkestra yazısı anlayı- �ıyla geleneksel Anadolu müziğini aynı potada eritmek gibi son derece zor ve deneysel bir çalı�maya imza atmı�tı. Bununla da yetinmemi�, Avrupa’ nın en değerli yorumcularından birisi olan sevgili arkada�ım Maria Farantouri’ yi de i�in içine katmı�tı.
Böyle bir projeye giri�me cesareti bile ba�lı ba�ına büyük bir kutlamayı hak ederken, albümün kalitesi �a�kınlığımı bir kat daha artırdı. Çünkü Batılı müzisyenlerin icra ettiği bestelerde Anadolu’ nun kadim geleneğinin özü duyuluyor, bin yıldır her türlü zulme direnen sazın çığlığı yükseliyor, Maria’ nın sesinde ise yüzyılların ağıdı yüreğimize i�liyordu.
O zaman Taner Akyol’ un Batı’ nın sanat dilini konu�abilen bir Anadolu ozanı olduğuna karar verdim:” n hasından bir ozan!
Bu çalı�mayı co�kuyla alkı�lıyor ve Taner Akyol gibi değerli bir müzik adamı kazandığımız için sevinç duyuyorum.
Yolu açık olsun!

Fazıl Say�ın bakı�ıyla Taner Akyol

Günümüzde pek çok ticari müzik yapılmakta. Halk müzikleri ise unutulmakta, ya da dejenere edilerek estetik dı�ı bir �ekilde yeniden ele alınmakta. Bu aslında bir kültür katliamı. Ve bizlerin �iyi müzik� ile bu katliamı durdurmamız lazım. Ama nasıl? Taner Akyol’ un bu elimizdeki çalı�masında beni yıllardır ilk kez sevindiren bir �ey sezdim. Halk türkülerinden,-ya da halk ruhundan- yola çıkan bu çalı�malarda, yeni bir ruh var. Bir kültür var.” mek ve bilgi var. Çok değer verilmi� bir özen var. Müzisyenlik ve sanatçılık var … Taner Akyol, elbette son yıllardaki en akılda kalan bağlama virtüözlerinden biri. Ama o aslında bir besteci. Halk müziklerine yeni bir çehre veren, onları ileri götürmek için çabalayan, bunun için öğrenen, çabalayan bir müzisyen. İ�te beni sevindiren budur. Ticari amaç gütmeden, iyi müzik yapmak için uğra�ılmı� çalı�maların farkını hemen anlamaktayız. Taner’ e bu çalı�ması için te�ekkür borçluyuz.
( 2010)
33