✤
✤ saat sonra, gecenin 24�ünde, Chambre des Députés( �Milletvekilleri Meclisi�) metro istasyonlarından geçenler az daha küçük dillerini yutuyorlardı: �Görünmez eller� metro istasyonunun ismindeki iki hari silip �Chambre des putes� biçimine sokmu�lardı. Çok ayıp etmi�lerdi, madem ki bu isim �Orospular Odası� anlamına geliyordu. Neyse ki, aklı ba�ında vatanda�lar iyi saatte olsunlara hemen haberi uçurmu� ve �tahribat büyük boyutlara� ula�madan gereken hemen yapılmı�, dedikodunun yayılması engellenmi�ti. Ne demek yani!
Fotoğraf: commons. wikimedia. org / Flickr / Fabio Venni
✤
METROYLA SANAT ARASINDA
İLK BAKIŞTA GÖRÜNMEYEN
İLİŞKİLER ZAMAN İÇİNDE
KENDİLERİNİ ELE VERDİ
✤ saat sonra, gecenin 24�ünde, Chambre des Députés( �Milletvekilleri Meclisi�) metro istasyonlarından geçenler az daha küçük dillerini yutuyorlardı: �Görünmez eller� metro istasyonunun ismindeki iki hari silip �Chambre des putes� biçimine sokmu�lardı. Çok ayıp etmi�lerdi, madem ki bu isim �Orospular Odası� anlamına geliyordu. Neyse ki, aklı ba�ında vatanda�lar iyi saatte olsunlara hemen haberi uçurmu� ve �tahribat büyük boyutlara� ula�madan gereken hemen yapılmı�, dedikodunun yayılması engellenmi�ti. Ne demek yani!
Böyle bir ayıbın yinelenmemesi için 1989�da, Millet Meclisi Ba�kanı Laurent Fabius ismi tümden deği�tirdi: İsmi artık �Assemblée Nationale�, yani �Ulusal Meclis�. Büyük Fransız Devrimi�nin 200�üncü yıldönümü kutlamalarına bir de böyle bir �épisode� eklendi. Fena mı? Hem T�si büyük harle �Tarih� kurtarıldı hem de Meclis�in �namusu�. Dahası, 1990�dan itibaren, her ay bir ressamın eserlerinin duvarlarında sergilenmesiyle metro istasyonu aynı zamanda sanatevi, sanat galerisi rolünü üstlendi. Bir ta�la birkaç ku� vurmak buna denir i�te. Örneğin Kasım 2004�ten itibaren ressam Jean-Charles Blais�nin �La Chambre double� isimli ve birçok parçadan olu�an eseri sergilendi. Evet metrolar sanatçıları, ressamları, �air ve yazarları, hele o be� parasız oldukları günlerde, ta�ımakla kalmadı. Metroyla sanat arasında ilk bakı�ta pek görünmeyen ili�kiler zaman içinde kendi kendilerini ele verdi. Metro, sanata ve sanatçılara a�kını duvarlarına kazıdı.
Artık eski istasyonlar teker teker kendi ki�iliklerini bulmaya ba�ladı.
Bu anlamda 1973 yılı Paris metro tarihinde bir dönüm noktasını simgeliyor. Çünkü o yıl ve sonrasında giderek artan bir biçimde RATP, deği�ik nedenlerle ve bilhassa toplu ta�ımacılığı çekici kılmak,
18