Parfüm
Pırlantaların
Parfümü
“Siz kimsiniz? Siz, pırlantaları
parfümleştirensiniz!” Cartier Parfümörü
Mathilde Lauren, Cartier’de işe başladığı
ilk yıllarda, Prenses Bibesco’nun Jeanne
Toussaint için kurduğu bu cümlenin
kendisini çok etkilediğini ve büyülediğini
söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:
‘Pırlanta konsepti üzerinde çalışmaya
başladığımda, bu cümle bir tutkuya dönüştü.
Kokunun hem dini hem de sanatsal tarihinin
dünyasından gelen biri olarak bence
Prenses Bibesco, Cartier’nin pırlantalara
hayat verdiğini söylemek istiyordu. Bu iki
alanda da parfüm, yaşamanın vücut bulmuş
hali. Cartier, pırlantaları böylesine çarpıcı
biçimde sergileyerek, ışıkla kavuşturarak,
kıvılcımlar ve ışıltılar saçmasını sağlayarak
onlara hayat veriyor. Bizi bu kadar cezbeden
de işte bu ışık oyunu! Bir pırlantanın kendi
aleviyle hayat bulduğu, ışıldayan bir parfüm
yaratmak istedim. Parfüme, ışık kırılım
ilkesini uygulamak aklıma gelen ilk fikirdi; bir
pırlantada gökkuşağının rengarenk ışıltıları
gibi görünecek şekilde yayılacak bir ışık
kümesi. Bu yüzden, tıpkı pırlantanın ışığı
gibi soyut ama canlı bir çiçek oluşturacak
yedi çiçek seçtim. Carat, benim için
ışığa parfümsü bir övgü. Kokunun alevi
olarak adlandırdığım vizyonumu sizinle
paylaşmaktan ve tıpkı Cartier’nin yaptığı
gibi, parfümü kullanan kişinin, kokulara
dayalı duygularla ışıldamasını ve parlamasını
34
sağlamaktan mutluluk duyuyorum.’