Avenue Rouge Ekim 2018 | Page 18

Tasarım timlerini yansıtan bir güç. Rubelit taşlarının üçlü sırası, bir pırlanta motifiyle birbirine bağlanarak, vücudun kıvrımlarını kolaylık- la kavrayan bir parça oluşturuyor. Boyun kısmında yer alan pırlantalarla kaplı halka- lar, lal taşlarıyla değiştirilebiliyor. Kolyenin merkezindeki geometrik motifler, parçayı bir bütün haline getirirken; iki üçgen pır- lantayı, iki turuncu tondaki lal taşıyla vurgu- lanan, ince ve muhteşem kesimli pırlanta- larla birleştiriyor. Bu radikal estetik anlayışı, katmanlı bir zarafeti beraberinde getiriyor. Corail, kendini saat olarak sunan bir bilezik, iki ilham kaynağının birleştiği noktada du- ran bir parça. Güney Denizleri’nin istiridye- si, molüskü ve dünyanın kimi bölgelerinde dansçıların taktığı, deniz kabukları ve ziller- le süslenmiş halhallar. Deniz kabuklarından ilham alan bu pırıltılı set, tasarım ve işçilik açısından gerçek bir zanaatkarlık ürünü. Asimetri ve bolluğun, doğa ve mücevher ustasının sanatının arasındaki denge özen- le kurulmuş. Cartier bu saat tasarımıyla, sa- ate bakmak için bileğin spesifik bir hareket yapmasını gerektiriyor: kadran, saati takan kişinin avucunu gökyüzüne çevirmesiyle, yani diğerlerine açıklığı, bir ritüeli veya su- nuşu çağrıştıran bir hareket yaptığında gö- rünüyor. Mücevher ustası bu kreatif vizyon- la, saate daha üst boyutta, kutsal fakat şahsi bir anlam atfediyor. Cartier’de renkler, çok katmanlı ve davet- kar bir bağlamda sunuluyor. Mücevher evi, renkleri, en coşkulu hallerini yansıtmak ve görsel efekt yaratmak için biraraya getiri- yor. Cartier, tüm koleksiyonlarında olduğu gibi Coloratura de Cartier’de de, güzelliği baktığı her yerde arıyor, bu onun ilhamının daimi kaynağı. Maison de Cartier, seyahat- ler ve hayal gücünün yanı sıra yeni keşifler ve karşılaşmalarla da beslenerek sınırsız yeni yaratıcı görsel sahneler tasarlıyor. 18