Gönül İklimimiz Şiir – Ahmet Hamdi Köksal
“Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.”
Yahya Kemal Beyatlı bu dizeleri yazarken neler hissetmiş bilemeyiz
belki ama Üsküdar sahilde kız kulesine karşı çayımızı yudumlarken
bu şiiri okusak biz de onun gibi hissedebiliriz. Her şiirin bir öyküsü
vardır. Yorumlamak kolay ama onlar gibi hissetmek için dert sahibi
olmak gerek. Şiirler gönül iklimlerinin yansımasıdır. Kimi zaman
yağmurun ardından çıkan gökkuşağı, kimi zaman ise yağmurdan
sonraki toprak kokusu gibidir şiir…
Üstad Necip Fazıl Kısakürek "bu kapıdan kol ve kanat kırılmadan
geçilmez" derken hangi derdin düşüncesiyle yazdı kim bilir..
Ya Abdurrahim Karakoç? "Lambada titreyen alev üşüyor" derken
Mihriban aşkı ile nasıl yanıyordu bir düşünün.
Hadi gelin aynı şiirleri tekrar okuyalım. Bu sefer daha bir şevkle
ama. Ki o şiirlerin gönül iklimimizi yeşerten nadide çiçekler olduğunu
unutmayalım. Bu sayımızda da hisleneceğiniz birçok şiir ve
dertleneceğiniz birçok yazıdan faydalanacağınızı umuyoruz.