Annemden Bir Parça Annemden Bir Parça | Page 24

MUTLU BİR GÜN Bir ilkbahar sabahında berrak bir gökyüzü masmavi görüntüsüyle bir denizi andırıyordu. Pırıl pırıl parlayan güneş onlara sımsıcak yüzüyle merhaba demeye çalışıyordu. Havanın sıcak olduğu Elis’in de odasında tek başına oyuncaklarıyla oynadığını ve çok da mutlu olmadığını fark eden annesi Elis’e ninesinin bahçeli evine gidebileceklerini söyledi. Ninesinin evi evlerine çok da uzak olmayan bahçeli, havuzlu, içinde rengarenk çiçeklerin olduğu, kelebeklerin ve böceklerin dans ettiği bir köy eviydi. Annesi güzel ve bir o kadar da uslu olan biricik kızını da alıp yola çıktı. Çiçeklerle süslü olan patika yollardan Elis yol almaya devam ederken annesi de hayranlıkla kızını izleyerek yoluna devam ediyordu. Nihayet o şirin köye vardılar. Elis ve annesi o kadar mutluydular ki köye nasıl yetiştiklerini fark etmediler bile. Annesi ninesine köye geleceklerini haber vermişti. Kızı ve torununun geldiğini gören ninesi onları karşıladı ve onlar için bahçede hazırladığı tahtadan yapılmış kahvaltı sofrasına oturdular. Elis bir taraftan kahvaltısını yapıyor bir taraftan da bahçedeki havuzda yüzen balıkları izliyordu. Adeta dans ediyorlardı. Sanki Elis için oynuyorlardı. Elis balıkları yakalayıp onlarla oynamak, onlara dokunmak istedi. Dedesinin de ona küçük bir sürprizi vardı. Dedesi ona pembe akvaryum yapmıştı. Bunu gören Elis mutluluktan havalara uçtu. Elis mutluluğun paylaşmak olduğunu, ailesiyle geçirdiği zamanın ne kadar değerli olduğunu anladı .Ailesini bir kez daha sevdi.