KAMPTA YOLCULUK
Sınıfta sıradan bir gündü. Öğretmen çocuklara, günaydın
çocuklar bugün size bir sürprizim var, dedi:
- Yaptığımız etkinliklere katılım sağladığınız için sizleri trenle küçük bir
kamp gezisine götüreceğim.
Ertesi gün tüm çocuklar yola koyulur ve nihayet kamp noktasına
varılır. Tüm çocuklar çadırlarını kurmak için hazırlık yaparlar ardından
güzel bir kahvaltı yapılır ve keşfe çıkılır. Ormanda gezinirken
çocukların kahkahaları arasında şimşek sesleri duyulur, yağmur
yağmaya başlar. Çocuklar sığınacak bir yer ararken karşıdaki mağarayı
fark ederler. Tüm çocuklar mağaraya sığınır ve o esnada mağara
duvarındaki resimleri fark ederler. Çocuklar heyecanla: “
-Öğretmenim, duvardaki resimlerde ne böyle?
Öğretmen:
- Çocuklar bu duvarda eskiden yaşayan insanların resmettikleri
simgeler var. Bunlar bizim için çok kıymetli ve önemli.
Yağmur dinmeye başlarken çocuklar yavaşça mağazadan çıkar
ve geziye devam ederler. Derken öğrencilerden biri o esnada yerdeki
ayak izlerini fark eder ve bu izlerin bir ayıya ait olduğunu anlarlar.
Biraz inceledikten sonra geziye devam edilir. Öğrencilerden biri
ağaçtaki arı kovanını fark eder ve ona dokunmak ister. Diğer
arkadaşları Ecrin’e hayır hayvanların özel alanlarına dokunmamalıyız
derler. Onların özel alanlarına girmek onları rahatsız eder. Birlikte
yaşamak için birbirimizin özel alanlarına saygılı olmamız gerekir ki
sevgi içinde yaşayabilelim. Kamp sonunda çocuklar çok mutlu bir
şekilde eve dönerler.