getirebilecek tek örnekler. Marina Abramovic ismini, yaklaşık 40 yılını sanatı
bambaşka boyutlarla tanımlayıp, kendi
bedenini bir araç gibi kullanarak dünyaya yazdırmış çok önemli bir performans
sanatçısı. 1995 İstanbul Bienali’nin katılımcı yüzlerinden biri olan sanatçı; meydan okuyan, şok eden ve düşündüren
performanslarıyla en etkili ve tartışmalı
isimlerden biri.
50
olsun görebiliyoruz. Performanslarda
bahsi geçen her şey yaşamın ve gerçeğin
kendisidir. Eğer kan kullanılması gerekiyorsa, bunu kan efekti verecek herhangi
bir malzeme ile değil kanın kendisiyle
gerçekleştirir performans sahipleri. Performans sanatının diğer bir önemi ise
bizzat yaşıyor olduğumuz şimdiki hayatın bir kesitini bizimle paylaşmasıdır.
İzlemeye gelenleri pasif konumdan aktif
hale sokmaya ve sanata dâhil olan bir
üretici konumuna getirmeyi amaçlarlar.
Sanatçılar sanatlarına fiyat biçmez, gösteri mekânı olarak sahne yerine galeri,
müze, kafe, bar ve sokak gibi alternatif
ve canlı mekânları kullanırlar. Sanatçı
için katılımcısına; geçici, kısa süren, özgün, yalnızca bir an için var olacak ve
onun belleğinde varlığını sürdürecek bir
performans yaratmak en temel amaçtır.
Dolayısıyla sanatkârlar performanslarını
sokak yaşamının büyük bir parçası haline getirmişlerdir.
“Modern zamanlarda sanat, sırça sarayından çıkıp kalabalığa karışmıştır, çünkü
kendini yalnız hissetmiştir. Artık tam anlamıyla yüksek sanat değildir, çünkü aristokrasinin ve kilisenin yüksek dünyasına giden
bir yol olmaktan çıkmıştır.” –Donald Kuspit
“Eskiden olduğu gibi, bir galeride sergilenmek üzere eserlerini düzenleyip, sonra bir
adım ger