A-2343-Perspective30-IC-email | Page 47

oluştuğunu görüyoruz. Bu topluluk, Ortaçağ’ın sonlarında “mafie” denilen küçük silahlı gruplarla oluşmaya başlıyor. Bu gruplar, önceleri adadaki otorite boşluğu nedeniyle mülklerinde oturmayan toprak sahiplerinin topraklarını korumak amacıyla tuttukları adamlardan oluşuyor. 18. ve 19. yüzyıllarda ise bu grupların baskın üyeleri, toprak sahiplerine başkaldırarak topraklarındaki ürünlerini koruma karşılığında haraç kesmeye başlıyorlar ve mafyadaki haraç uygulaması bu şekilde kendini gösteriyor. Giderek, idarecilerin keyfi davranışlarından yılan halk da mafyaya sığınmaya başlıyor ve mafya, böylece idare ve halk arasında bir arabuluculuk görevi üstleniyor. Politikacılarla iletişime geçerek, yerli halkı belli adaylara oy vermeye yöneltiyor ve sonunda, kendi adaylarını da meclise sokuyor. Suç ve politika arasındaki bu yakınlık siyasette rüşvet, yolsuzluk gibi illegal faaliyetlerin artmasına yol açıyor. Bununla birlikte mafya aileleri 1900’lü yıllarda bir konfederasyon altında birleşerek kendi yörelerinde ekonomik faaliyetlerin hemen hepsini denetim altına alıyor ve büyük toprakların idaresini hızla ele geçiriyorlar. Bu birlik aynı zamanda kendi kurallarını da koyuyor ve bu organizasyon altında örgütlenenlerin 5 temel kuralara uymaları bekleniyor: İlk olarak, suskunluk yasası (omerta) mafyanın temel prensiplerini ortaya koyuyor. Bu yasanın prensiplerini, hiçbir mafya üyesini ele vermemek, hiçbir sırrı açığa vurmamak ve adalet için asla resmi makamlara yardımcı olmamak kurallarının oluşturdu- cü, adalet için resmi makamlara sığınmamak beşinci kuralı oluşturuyor. Bu dönemdeki mafya ‘Beş Nokta Çetesi’ (Five Points Gangs) olarak anılıyor. Hatta Martin Scorsese’nin 2002 yapımı ‘Gangs of New York’ filmi bu dönemi anlatıyor. ğunu söyleyebiliriz. İkinci olarak, ne koşulda olursa olsun mafyada hiyerarşik olarak üstünde yer alan kişinin emirlerine uymak gerekiyor. Herhangi bir aile üyesine gerektiğinde her türlü yardımı sağlamak üçüncü,