şır makinesinin, Türkiye’dekinin aksine,
mutfakta olması gibi adaptasyon problemleri yaşıyorduk. Bundan kaynaklanan şikayet mektuplarına da hem şirketi
koruyarak hem de tüketicileri memnun
ederek yanıt vermeye çalışıyordum.
Uluslararası reklamcılık ilk bakışta çok
güzel olsa da doğru şekilde adapte edilemediğinde markaya zarar verebilir.
Böylece master diplomamı aldığım University of Manchester’a geri dönerek bir
yandan öğretim asistanlığı yaparak, doktora yapmak için işten ayrıldım. Doktora
çalışmamım sonunda Glasgow’da yaptığım sunum İngiltere’de bir yayıncının
dikkatini çekti ve çalışmamın bir kısmı
Global Advertising; Rhyme or Reason?
adıyla kitaba dönüştürüldü.
kurduğum zaman yaklaşık 17 yıldır sektörde çalışıyordum. Yöneticilik yaparken
bilfiil üretmekten uzaklaşıyorsunuz ve
bu bana uymuyordu. 2002’den 2008’e
kadar Yeditepe Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yaparken El İzi’ni kurdum.
2004’te de profesör unvanımı aldım.
P: Sizce pazarlama ve iletişim arasında
nasıl bir ilişki kurulmalıdır?
NV: Pazarlama, iletişimi kapsayan büyük bir kümedir. İletişim, pazarlamada
yapılan pek çok ön çalışmanın son etaplarını içerir. Reklamlar bütün bu işlerin
son noktasıdır. Tıpkı bir üretim süreci
gibi reklamların da doğru bir şekilde işleyebilmesi için öncesinde pazarlama ve
markalaşma adına atılan doğru adımlar
Araştırmalar şunu
gösteriyor ki, markalar
krizde olduklarının
farkında olmalılar
fakat bunu tüketiciye
yansıtmamalılar.
gin kaynaklarına ulaşım eskiye göre çok
daha kolay. Doğru bilgiyi ayrıştırmak
bilgiye ulaşmaktan daha zor görünüyor.
Şu anda Türk müfredatı yurt dışındaki
okullardan neredeyse farksız. Önemli
olan, öğrenciler tarafından bu içeriğin
ne kadar dolduruldu