A-2343-Perspective30-IC-email 2015 | Page 67

Catmull. Animasyona dair neler yapmak istedikleri ve ihtimaller üzerine saatlerce konuştuktan sonra, John Bay Area için bavulunu hazırlamaya başlamıştı. “Apple ölüyor. Apple işkence çekerek ölüyor. Çok yazık. Sanırım bu noktadan sonra geriye dönüş de yok.” Fakat elbette her şey planlandığı gibi gitseydi, bugün bu satırları ne ben yazardım ne de siz okurdunuz. Ne yazık ki George Lucas da hayal gücünün engel tanımadığını anlayamayanlardandı. Bulundukları yeni konumlarında, animasyon yapmaya devam etmek için ciddi bir yatırım desteğine ihtiyaç duyan Lasseter ve Catmull’un yardımına beklenmedik, asi, aykırı ancak bir o kadar da hayalpe- Ed: “John, bizim kim olduğumuzu anlatan bir animasyon yapalım.” Masasında oturmuş düşünen John’un gözü masa lambasına takılıyor. Hani şu, ona ödüller kazandırıp animasyon kariyerini başlatan lambaya… Luxo Jr. Akademi Ödülleri’ne aday ilk kısa metrajlı animasyon filmi oluyordu. 1987’de her şey - bu defa ışıl ışıl - değişmişti. rest biri yetişecekti: Ed ve John’un yeni bilgisayar yazılımları Pixar, 10 milyon dolarlık bir yatırıma kavuşmuştu. Yatırımın adı Steve Jobs’tı. Filmler birbirini izledi, başarılar katlanarak devam etti. Oscar ödülleri, çizim dünyasında yepyeni teknolojiler derken Disney elbette bunlara kayıtsız kalamazdı. Eski stüdyosu neler kaybettiğinin farkına varmış olacak ki John’a Disney’de yönetmenlik teklif etmişlerdi. John ise onlara mucizevi bir fikirle geldi: oyuncaklara hayat vermek. Sıradaki hayal, bu mucizevi fikri dünyanın ilk uzun metrajlı animasyon filmine dönüştürmekti. Ignorance was bliss Pixar ekibi daha önce kendi başlarına uzun metraj bir film yapmamıştı. Belki sıradan biri bu durumdan endişe edebilirdi ancak John önderliğindeki yaratıcı ekibin düşüncesi böyle değildi. Heyecan içindelerdi, ne bilmediklerini bilmiyorlardı. “Bir müzikal yapmak istemiyorduk. Bir peri masalı yapmak istemiyorduk. Disney’in bundan önce yaptığı hiçbir şeye benzemek istemiyorduk. Biz, farklı olmak istiyorduk.” Lasseter ve ekibi hikayelerini tamamlayıp Disney’e sunmak üzere Burbank’e uçak biletlerini almışlardı. Kara Hafta başlamak üzereydi… Disney filmi berbat bulmuştu, karakterlerin hikayeden yoksun, film durağan, Woody fazlasıyla aksiydi. Projeyi durdurmaları söylendi. Oturdular. Ne yapmak istediklerine karar verdiler. Yeniden yazdılar. Bu hikaye yalnızca bir hikaye değil; bu, onların hayali olmalıydı. İşe ismini koymakla başladılar: Oyuncak Hikayesi. Oyuncak Hikayesi, dünya çapında 350 milyon dolarlık hasılatının yanında çok daha önemli gelişmelere ön ayak olmuştu. Animasyon filmlerinin yeni yüzyılı başlamış, Pixar bir stüdyoya, Disney’in ortağı olan bir stüdyoya dönüşmüş ve belki de en önemlisi, hayal gücünün sınırsızlığı kanıtlanmıştı. Sanatın ve bilimin buluşması, en başta yalnızca üç harika adamın hayaliydi: yaratıcı bir bilim adamı Ed Catmull, sanatçı John Lasseter ve ileri görüşlü bir girişimci Steve Jobs . Gerçekleştirdikleri şey yalnızca kendi hayalleri olmakla kalmadı, dünyayı değiştirdiler. P KAYNAK The Pixar Story, 2007 67