A-2343-Perspective30-IC-email 2015 | Page 65

H Hayata We Call It, Art Yiğit TUNA [email protected] 65 S anatın ve bilimin buluşması, en başta yalnızca üç harika adamın hayaliydi: yaratıcı bir bilim adamı Ed Catmull, sanatçı John Lasseter ve ileri görüşlü bir girişimci Steve Jobs . Gerçekleştirdikleri şey yalnızca kendi hayalleri olmakla kalmadı, dünyayı değiştirdiler. 1975 senesinde, henüz 18 yaşındaki ve Kaliforniya, Whittier’da bir lise öğrencisi olan John Lasseter için hayat, hayal gücünü kullanmaktan ibaretti. “Lisede okuduğum yıllarda çizgi filmlere karşı zaafım ve ilgim vardı. O yıllarda tanıştığım, Disney Stüdyoları’nın animasyon yapım tekniklerinin anlatıldığı bir kitabı elime alır almaz kendime şöyle demiştim: İnsanlar bir hayat uğraşısı olarak çizgi film yapıyorlar. Tam o anda, sanki yıllardır o anı bekliyormuşum gibi hissettim. İşte bu. Yapmak istediğim şey, yapacağım şey bu.” Ve aynı sene, Walt Disney’in ömrünün son dönemlerinde kurduğu, amacı geleceğin animatörlerini yetiştirmek olan sanat okulu CalArts’a başvurdu. Artık hayaline ulaşmak için elinde bir kitaptan fazlası olmalıydı. İlk programa kabul edilen Lasseter: “Orada yaptıkla- rı şey bir çeşit sihir olmalıydı. Disney’i Disney yapan tüm sanatçıları bir araya toplamış ve bizleri eğitmeye ikna etmişlerdi. İnanılmazdı.” diyordu. John’un sınıf arkadaşları arasında, gelecekleri Pixar adı altında ortak şekillenecek Brad Bird ile John Musker ve onlardan biraz daha farklı bir yol çizecek olan, gözlüklü bir animasyon dehası daha vardı: Tim Burton. “Hayatımda bazı yerlerde doğru zamanda ve doğru yerde olduğumu hissederim ve CalArts bu tanımı baştan yaratan yerdi.” diyen Lasseter için animasyon öylesine bir tutkuya dönüşmüş ve derinlik kazanmıştı ki yaz aylarında okula ara verilir verilmez Tomorrowland’de yarı zamanlı bir işe başlamıştı. Onun