K Keşif
Mola Duraklarında
Dinlenmeye Devam!
En son nerede kalmıştık hatırlayanınız var mı? Galata mı? Yoksa Karaköy tarafları mı?
Keşfedilmeye değer, keşfetmekle de kalmayıp o güzel lezzetleri tatmak için daha o kadar
bilinmeyen yer var ki… Yeni mekanları fark ettikçe insanın daha da gezesi, daha da keşfedesi
geliyor. Tabii ki bu işin en güzel kısmını atlamamak, yani kaleme dökmek şartıyla.
Romina MURATOĞLU
[email protected]
AHESTE
62
Yazıma karşıma şans eseri çıkan bu
mekânın favorim olduğunu söyleyerek başlamak istiyorum. Eğer siz de
her yerde arayıp da bulamadığınız ev
yemeklerini tatmak veya günü hafif
bir öğünle atlatmak istiyorsanız burası tam size göre. “Aheste” ismi ilk
başta bana çok değişik ve ilgi çekici gelmişti. Küçük bir araştırmadan
sonra mekâna bu ismi vermelerinin
nedeninin pişen yemeklerle alakalı
AHESTE
olduğunu öğrendim. En başta da belirttiğim gibi burası benzerlerinden biraz
farklı bir yer. Makarna, hamburger, pizza
gibi alışılagelmiş tatlara az rastlanıyor.
Daha çok geleneksel, yöresel yemeklerin
sunulduğu bir mekân. Özellikle «Aheste» adının konulmasının nedeni de yemeklerin ağır ateşte, “aheste, aheste” pişirilmesinden geliyor. Diğer restoran ve
cafelerden farklı olarak bu şirin yerde iki
farklı menü bulunmakta. Birincisi, gündüz diğeri ise akşam menüsü. Gündüz
menüsünün içinde tahmin ettiğiniz gibi
çeşit çeşit kahvaltılıklar var. Bunların
hepsi organik malzemelerden yapılıyor. Hafif bir kahvaltı isteyenler için
Maple Granola önerim. Klasik bir
müsliden çok daha farklı olduğunu
tattığınız zaman fark edeceksiniz.
Aksam menüsüne gelirsek, daha çok
ağır ateşte pişirilen yöresel yemeklerden ve mezelerden oluşan bir liste
çıkıyor karşımıza. Sıcak mezelerden
humuslu kalamarı denemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Bu gösterişli
yemeklerin aksine ortam gayet rahat