A-2343-Perspective30-IC-email 2015 | Page 49

H Hayata ADAM OLMA, KADIN OL! Kadınların durumlarından kurtulmaları için yürek gerektiğini bilenler; kadının yüreğini elinden alarak ve duygusallığını kötü bir özellik olarak işaretleyerek onun kendi kendisini kelepçelemesini sağlamışlardır. İşte kadınlar olarak anlamamız gereken, anahtarın bizde olduğudur. Dilara DEMİR [email protected] B u yazıyı yazana kadar “feminist” olduğumu bilmiyordum. Kadınlara uygulanan sömürünün ve eşitsizliklerin gerek pratikte gerekse beyinlerde sona ermesini destekliyordum ve tüm insanların eşit haklara sahip olması taraftarıydım. Zaten bu hem bir kadın, hem de bir insan olmanın gereği olmalıdır. Kalbi olan bir insanın bir diğerinin onunla eşit haklara sahip olmasını istememesinin doğrulanabilir bir tarafı ola- bileceğini düşünmüyorum. Toplumumuza işlemiş olan baskı öğeleri dışında pek bir haksızlığa maruz kalmamış olsam da bazı durumlarda “kız” imajıyla ilgili düşüncelerden dolayı küçümsendiğimi ve birçok konuda erkeklerin kendilerini üstün gördüklerini hissetmek sanırım benim içimdeki feminizmin nüvesiydi. İşte bundan da kadınların herhangi bir şeyde erkekler kadar başarılı olabileceğini kanıtlama isteği doğdu. Fa- kat hala biri sorduğunda “Evet, ben feministim” diyemiyordum. Çünkü feminist “erkeklerden ve güzel kadınlardan nefret eden, çirkin ve erkeksi bir kadın” olarak algılanıyordu ve benim aklımda bile oldukça negatifti. İnanıyorum ki çoğu kişinin aklında bu algı hala yaşıyor. Oysa söylemesi bu kadar zor olan, aslında en kolayıymış. Çünkü feminizm bu algıdan çok farklı olarak; kadınların ve erkeklerin eşit haklara sahip olması gerektiğine inanan ve bu vizyonda art arda gelen ortaya çıkmış ve dallara ayrılmış bir harekettir. “Feminist çirkindir ve güzel kadınlardan nefret eder” algısı da o kadının evlenemediği ve bu yüzden feminist olduğu düşüncesinden kaynaklanıyor olsa gerek. Öncelikle “evlenememiş olma” düşüncesi daha baştan topluma işlemiş önyargıların bir simgesidir. “Evlenememiş “ değil de “evlenmemiş” olmak mümkün değilmiş gibi, kadın için hayatının zirvesi evlenmek olarak görülüyor. Tanıdığım insanlar arasında evlenme hayalleri kuran ve birçok çocuk sahibi olup aile kurmak isteyen kadınlar da vardı, farklı nedenlerle bunları reddedenler de. İronik olan ise ben dahil hepimizin bir düğün hayali kurmamızdı. Çünkü “kadının tam olarak görülmesi ancak bir erkeğin onayıyla mümkün olur” algısı “Kadınsan feministsin, feminist değilsen ironiksin.” Kadınlarımız ya özgürlükleri için hayatlarını feda etmek zorunda kalıyor ya da hayatları için özgürlüklerini. 49