8 Noir 9 | Page 29

Cinsel şiddet, bayıltma, tecavüz; bunlar da Amerikalı kahramanımız için yeterli değildir, olmaz. Beyaz Saray’ın ataerkisi “kahramanlığa” yer bırakmamaktadır. Ancak Dunn çarpıştığı son erkekte durur. Onu takip etme kararı alır. Peki takip edip, daha sonra öldürdüğü ka- rakter ne yapmıştır? Özel mülke izinsiz giriş. Film elbette burada dramatik bir hava yaratmak ister ve sanki özel mülkün ihlali, özel mülkte yaşayanları esir almayı şart koşarmışçasına, öldürülen ka- rakterin aslında insanları esir alıp onlara işkence ettiğini gösterir. Özetle ırkçılık veya teca- vüz değildir cezalandırılan; bir eve izinsiz giriş yapmaktır. Londra’nın Lordlar Kamarası’n- dan New York’un Wall Stre- et’ine; kapitalin propaganda- sını yapmakta olduğu ideal kahraman tipolojisi ve onun ahla- ki erdemleri, bu yağma ve talan mantığının çerçevesinde oluştu- rulmuş olan ileri polis örnekleridir. Gezi’nin Kahramanları Kuşağımız Gezi’de ne yaptı? Ken- di kahramanlığının sosyal dışavu- rumlarını ifade etmedi mi? Marvel evreninin tam teçhizatlı ve silahlı kolluk kuvvetlerine karşı eczane- lerden edinilmiş göz damlaları ve solunumu koruyan bez parçaları eşliğinde seferber olunmadı mı? Lars T. Lih belki de bunu yalnızca Lenin’e ve onun beynine atfediyor ancak tıpkı Rus devriminin özneleri gibi, Gezi intifadasının katılımcıları da, Ankara’nın “olağanüstü” yet- kilerine ve silahlarına sahip olan profesyonellerine karşı, sıradan insanların Taksim’i fethetmesinde kristalize olan bir kahramanlık mo- mentinin sosyolojik parçalarıydılar.