SARIKAMIŞ BİR KAHRAMANLIK DESTANI
Sarıkamış deyince herkesin aklına şüphesiz bir şeyler
gelmektedir. Ama aklıma gelenlerin daha fazlasını ben
oraya gidip o atmosferi soluduğumda anladım. Sarıkamış
belki bir hezimet belki bir savaş ancak Sarıkamış
apaçık bir kahramanlık destanıdır. Allahu Ekber dağlarına
kışın en çetin zamanında göğüs geren Mehmetçik
başka nasıl anılabilir ki zaten? Yalnızca kahramanlık demek
geliyor insanın içinde. Oraya gidince ilk dikkatimi
çeken doğa şartları oldu. Belki bizim şehrimiz de iklim
açısından çok farklı değil ancak coğrafya ilkimle savaşmayı
ciddi şekilde zorlaştırıyor. Zaten şehitlerimizde
düşmana değil şartlara yenilmedi mi?
Sabah evden çıkarken çok farklı duygular içerisindeydim.
Aslında amacım dedelerimizi şehit düştüğü dağlarda
onları yâd etmekti ancak oraya gidince onları yâd
etmenin değil yaşatmanın daha önemli olduğunu anladım.
Yürüyüş başlarken dualar edildi şehitlerimiz ruhu
için, bu sırada dağ başında toplanan herkes duygusal
anlar yaşadı. İnsan çok yakın bir akrabasının belki de
babasını annesini kaybetmiş gibi oluyor böyle bir atmosferde.
Yürüyüş tekbirlerle başladı öyle ki gerçekten
savaşa gider gibi ecdadı anmaya yürüyordu insanlar ve
bizde yürüdük. Yol ne kadar uzun olsa da kimsede en
ufak bir yılgınlık ya da yorgunluk gözükmüyordu herkes
dedelerinin geçtiği yollardan geçerken bir er edasıyla
mağrur yürüyorlardı. İşte o an bu yürüyüşün amacının
anma değil yaşatma olduğunu anladım. Biz orada şehitlerimizi
anmıyor onların yerini alıyor onlarla ölüyor ve
onlarla direniyorduk.
Yürüyüşün sonunda hepimizde tatlı bir yorgunluk ve
haklı bir gurur vardı. O an kendi kendime Türk Milleti
henüz ölmemiş dedim ve buna bütün kalbimle inandım.
Gerçekten anladım ki insanlar ecdat için pek çok şeyi
yapabiliyor ve bu ecdat saygısı beni fazlasıyla mutlu etti.
Yürüyüşteki herkes benim hislerimi paylaştı mı bilmiyorum
ancak yürüyüşteki herkes bir şeyler hissediyordu.
Kısaca söylemek gerekirse Sarıkamış şehitlerini hüzünle
anmaya giderken, başım dik ve gururlu olarak geri
döndüm. Mensubu olmaktan gurur duyduğum milletin
büyüklüğünü bir kez daha kavradım ve şu an burada tarif
edemeyeceğim kadar değişik duyguları birlikte yaşadım.
Şu an tek bir şeyden eminim; gerçek kahramanlık
yabancı çizgi roman karakterlerinin ki değil, öz ecdadımın
yaptıklarındaymış.
SOSYAL BİLİMLER
ZÜMRESİ
Burak SİBİRLİOĞLU
12-A
THE CLAPPER 2014 - 2015
87