2014-2015 | Page 87

SARIKAMIŞ BİR KAHRAMANLIK DESTANI Sarıkamış deyince herkesin aklına şüphesiz bir şeyler gelmektedir. Ama aklıma gelenlerin daha fazlasını ben oraya gidip o atmosferi soluduğumda anladım. Sarıkamış belki bir hezimet belki bir savaş ancak Sarıkamış apaçık bir kahramanlık destanıdır. Allahu Ekber dağlarına kışın en çetin zamanında göğüs geren Mehmetçik başka nasıl anılabilir ki zaten? Yalnızca kahramanlık demek geliyor insanın içinde. Oraya gidince ilk dikkatimi çeken doğa şartları oldu. Belki bizim şehrimiz de iklim açısından çok farklı değil ancak coğrafya ilkimle savaşmayı ciddi şekilde zorlaştırıyor. Zaten şehitlerimizde düşmana değil şartlara yenilmedi mi? Sabah evden çıkarken çok farklı duygular içerisindeydim. Aslında amacım dedelerimizi şehit düştüğü dağlarda onları yâd etmekti ancak oraya gidince onları yâd etmenin değil yaşatmanın daha önemli olduğunu anladım. Yürüyüş başlarken dualar edildi şehitlerimiz ruhu için, bu sırada dağ başında toplanan herkes duygusal anlar yaşadı. İnsan çok yakın bir akrabasının belki de babasını annesini kaybetmiş gibi oluyor böyle bir atmosferde. Yürüyüş tekbirlerle başladı öyle ki gerçekten savaşa gider gibi ecdadı anmaya yürüyordu insanlar ve bizde yürüdük. Yol ne kadar uzun olsa da kimsede en ufak bir yılgınlık ya da yorgunluk gözükmüyordu herkes dedelerinin geçtiği yollardan geçerken bir er edasıyla mağrur yürüyorlardı. İşte o an bu yürüyüşün amacının anma değil yaşatma olduğunu anladım. Biz orada şehitlerimizi anmıyor onların yerini alıyor onlarla ölüyor ve onlarla direniyorduk. Yürüyüşün sonunda hepimizde tatlı bir yorgunluk ve haklı bir gurur vardı. O an kendi kendime Türk Milleti henüz ölmemiş dedim ve buna bütün kalbimle inandım. Gerçekten anladım ki insanlar ecdat için pek çok şeyi yapabiliyor ve bu ecdat saygısı beni fazlasıyla mutlu etti. Yürüyüşteki herkes benim hislerimi paylaştı mı bilmiyorum ancak yürüyüşteki herkes bir şeyler hissediyordu. Kısaca söylemek gerekirse Sarıkamış şehitlerini hüzünle anmaya giderken, başım dik ve gururlu olarak geri döndüm. Mensubu olmaktan gurur duyduğum milletin büyüklüğünü bir kez daha kavradım ve şu an burada tarif edemeyeceğim kadar değişik duyguları birlikte yaşadım. Şu an tek bir şeyden eminim; gerçek kahramanlık yabancı çizgi roman karakterlerinin ki değil, öz ecdadımın yaptıklarındaymış. SOSYAL BİLİMLER ZÜMRESİ Burak SİBİRLİOĞLU 12-A THE CLAPPER 2014 - 2015 87