2014-2015 | Page 80

29 EKİM Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkmasıyla başlayan bağımsızlık mücadelesi, halkından aldığı destekle birlikte zaferle sonuçlanmıştır. Milli mücadele döneminde halk bağımsızlık savaşı uğruna birçok cephede savaşmış ve canını feda etmiştir. 29 Ekim 1923 tarihinde de Atatürk, “Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.” diyerek ilan ettiği Cumhuriyet, Türk milletine bırakılmış en büyük miras ve vazgeçilmez bir değerdir. Atatürk’ün “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” Sözleriyle tanımladığı Cumhuriyet, devlet yönetme işini kişilerin, ailelerin, zümrelerin ya da belli bir sınıfın eline bırakmamaktadır. Temeli halkın kendini yönetecek kişileri kendisinin seçmesine dayanan bu sistemde, tüm yurttaşların seçme ve seçilme hakkı bulunmaktadır. Çünkü cumhuriyet yönetiminde bireyler eşit haklara sahiptir. Cumhuriyetin en büyük erdemi Türk toplumunu ulus olma bilincine kavuşturması ve bireyleri yurttaş konumuna yükseltmesidir. Türk tarihinin en büyük ve kapsamlı çağdaşlaşma hamlesi olan Cumhuriyet, getirdiği yenilikler ve atılımlar ile Türk insanının ufkunu genişletmiş, ekonomik, sosyal ve siyasal yaşantımıza görülmemiş bir dinamizm kazandırmıştır. Atatürk’ün hedef olarak gösterdiği çağdaş, uygar ülke olma yolunda laik, demokratik Cumhuriyet rejimi ile kat ettiğimiz mesafe küçümsenecek gibi değildir. Türk milleti Cumhuriyet rejimi ile birlikte ulus olma, dünya milletlerinin onurlu bir üyesi olma bilincini kazanmıştır. Cumhuriyet, demokrasiyi geliştiren en iyi sistemdir. Kişinin hak ve özgürlükleri ancak bu sistem içinde güvencede olabilir. Türk milleti Cumhuriyete bağlanıp, onu yüceltip geliştirebilirse demokrasinin nimetlerinden yararlanır ve çağdaş toplumlar içindeki yerini alır. Türk gençliği olarak bize düşen vazife Atatürk’ün bize emanet ettiği Cumhuriyet’i ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Bu duygu ve düşüncelerle Ulu Önder Atatürk ve canlarını bu uğurda feda eden şehitlerimizi rahmetle anıyor, Cumhuriyetimizin 91. Kuruluş yıl dönümünü kutluyorum. Everything has started with arrival of Mustafa Kemal to Samsun at 19th of May, 1919. This fight for independence is resulted with a victory by the help of Turkish nation. In this national struggle, Turkish nation fought in many different battlefront and they made the supreme sacrifice for the sake of independence. In October 29, 1923, Atatürk proclaimed the Republic for Turkish nation with these word “One the best suits the character of Turkish nation and administration is the Republic administration.” This republic is the indispensable and greatest legacy for Turkey. Republic that is defined as “Sovereignty unconditionally belongs to the Nation” by Atatürk doesn’t give the right of administration to any individual, any ancestry or any class but instead it gives this right to the one that is chosen by Turkish nation. In Republic everyone has a right to choose and be chosen since they all have the same rights. The greatest merit of Republic is to give Turkish people the consciousness of being a nation and make them a citizen. Republic that is the most comprehensive and greatest movement of modernization of Turkish nation expanded Turkish nation’s horizon and brought in a dynamism to the economic, social and political life with its innovations. We have passed many distances to be modern and this distance that we have passed is not like something that can be underestimated. Republic is the best way that develops democracy. Rights and freedom can be safe in Republic system. If Turkish nation can link with Republic system and develops it, they can make use of it and can be inside of modern societies. The duty we have as a Turkish Youth is to defend and protect Republic and make it infinite. With these emotions and thoughts I would like to remember the Great Leader Mustafa Kemal Atatürk and all martyrs with respect and celebrate ninety-first anniversary of proclamation of Turkish Republic. Batuhan ÖZER 11-B THE CLAPPER 2014 - 2015 80