BİR RUHTU ÇANAKKALE
Yürüyen kaleler,
Akın akın gelen anzaklar,
Bitmek bilmeyen top ateşleri...
Kan kokuyordu Çanakkale,
Kan ve barut kokuyordu.
Yakıyordu genizleri Çanakkale,
Yakıyor, kavuruyordu.
Sadece bir şehir değil; kandı, vahşetti, cesaretti, korkuydu;
Ama hepsinden öte bir ruhtu Çanakkale...
Göğüs göğüse mücadelerin olduğu
Türk ordusunun şanlı zaferini isimlendiren ruhtu.
Seyid On Başı 275 kiloluk mermiyi taşıtan,
Ulu Önder’e “Ben size savaşmayı değil; ölmeyi emrediyorum!” dedirten,
15 yaşındaki çocuğun mavzeri eline alıp vatanı ölesiye savunmasını sağlayan ruhtu.
Burada yüzlerce ana ağladı evladının arkasından
Yüzlerce baba evladını, gençliğinin baharında hiç düşünmeden feda etti vatana
Burada yüzlerce bebek bekledi babasının şefkatli kollarında uyumak için
Ve yüzlerce kadın bekledi eşinin taktığı yüzüğe baka baka...
Analar bekledi, babalar, eşler, yavuklular bekledi ve bebeler...
Ne gelen vardı, ne de giden...
Ama vatan vardı, destan vardı, şeref vardı onlardan kalan!
ÇANAKKALE vardı, tüm dünyaya parmak ısırtan!
Kürşat DAL
10-C
THE CLAPPER 2014 - 2015
84