Sektörden
211.Sayı 2014
matbaacıların sesi
matbaacıların sesi
makinaları, 2 adet kırım, 2 adet
polar bıçak, robot, kapak takma
gibi mücellithane makineleri
bulundurmakta. 28 çalışanı ile
2000 m² alanda Ankara’da matbaa
sektörüne hizmet vermeye başladı.
A'dan Z'ye Matbaacılık
Matbaa Sektörüne A'dan Z'ye Hizmet Veriyor
Ankara’da 20 yıldır matbaa
sektörüne hizmet veren Öz-Gem
Matbaacılık, yine Ankara’da
Kazım Karabekir caddesinde
bir matbaa tesisini satın alarak
kendini ve makine parkını
yenilemiş oldu. Yeni yerinde
toplam 2000 m² alanda 28 çalışanı
ile sektörümüzde küçük ve orta
ölçekli matbaalara, yayıncılara
hizmet vermeye başladı.
Öz-Gem Matbaacılık 1994
yılında kurulmuştu, ilk matbaa
makinesi Heidelberg maşalı olan
firma sahibi Eyüp Alpoğlu bize
geçmişten bugüne bilgiler verdi.
1982 yılında Armağan
Matbaası’nda çalışmaya başlayan
Alpoğlu, 1985 yılından 1995
yılına kadar Doğuş Matbaası’nda
usta olarak çalıştı. 1995 yılında
14
ilk şahıs firması olan Alpoğlu
Matbaasını kurdu. İlerleyen
zamanlarda Öz-Gem matbaacılık
olarak hizmetlerine devam etti.
Şubat 2014 tarihinde ise Kazım
Karabekir’de bir matbaa tesisini
satın alarak firma adını A’dan Z’ye
Matbaacılık olarak değiştirdi.
Şu an bünyesinde Roland 704
4 Renk, Roland 702 2 renk,
Heidelberg SM 52 4 renk baskı
Sektörden
211. Sayı 2014
Mevcut makine parkına yen i
makineler eklemeyi hedefleyen
A’dan Z’ye Matbaacılık sahibi
Eyüp Alpoğlu, “Hali hazırda
büyük bir matbaanın ihtiyacı olan
tüm makinelerimiz var. Fakat
bu tür yatırımları ekonominin
ve teknolojinin gidişatına uygun
bir şekilde gerçekleştirmeyi
planlıyoruz.” dedi.
Sektörün sorunlarından bahseden
Eyüp Alpoğlu,” herkesin
düşündüğü ve dile getirdiği gibi
Organize Matbaacılık adında
büyük bir sorunumuz var.
Ben bu mesleğe başladığımda
1000 kartvizit basarak evine
ekmek götüren, günü kurtaran
meslektaşlarım vardı. Bir
zamanlar kartvizit günü kurtaran
ilaçken, şimdilerde promosyon
ürünü haline geldi. Bu da organize
matbaaların çoğalması ile oldu.
meslektaşlarımız günü kurtaralım
da gerisi mühim değil düşüncesi
içindeler. Ben kendi işime 1995
yılında başladığımda kartvizit
10 liraydı, şu an halen kartvizit
10 lira. Organize matbaalar
matbaacılık sektörünün en lanet
olan kısmını yapıyorlar. Yapılan
işi ne devlet ne müşteri biliyor. Bu
şekilde ticaret olmaz, olmamalı!
Dijital matbaacılık ise oyuncak
gibi geliyor bizlere, küçük ve
orta ölçekli matbaaların önünü
kesen, ofset baskı kalitesinde iş
çıkarttıklarını söyleyen ama hiçbir
zaman ofset baskının yanına
dahi gelemeyecek olan bir baskı
yöntemi bence.
Çantacı diye tabir edilen emek
hırsızlarının yaptırdıkları
işi artık matbaacılarda
yaptırıyorlar. Organize
matbaalara işlerini yaptırtıp kar
gütmeyi düşünüyorlar. Kendi
matbaalarında kendi makinalarını
çalıştırmıyorlar. Yoğun günlerde
bazı işleri diğer matbaalara
yaptırtabilirsin, bunu anlarım, ama
firmaların organize matbaacıların
kendi işlerini bozduğu, kötü yöne
çektiğini bildiği halde onlara
götürmesi gelecekte kendi zararına
oluyor. Bir nevi kendi kuyumuzu
kendimiz kazıyoruz.
Sektörümüzün piyasasında kalifiye
ofset ustası ve mücellit ustası
sıkıntısı var. Bütün matbaalar
mutlaka ofset ustası eksikliğinden
iş çevirmişlerdir.
Bunun yanı sıra 10-15 TL ye kalıp
bağlayan meslektaşlarımızda
ayrı bir sorunumuz. Bu
15